Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8147 E. 2024/7102 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dağılımı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1447 E., 2023/2065 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/595 E., 2023/117 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının düzenli olarak hiç bir işte çalışmadığını, davalının çalışmaması sonucunda evini geçindirmek zorunda kalan müvekkilinin babasından miras kalan evlerini satmak zorunda kaldığını, 2021 yılının Ağustos ayında müvekkilinin köydeki evlerinden çocukları birlikte Ordu merkeze geldiğinde davalının evin kilidini değiştirdiğini, müvekkilini eve almadığını, bu olayın ardından arazisinden sebze toplamak üzere köye gittiğinde kayınpederinin hakaret ve saldırısına uğradığını, bunun üzerine davalı kocanın tamamen kötüniyetli olarak müvekkili hakkında uzaklaştırma talebinde bulunduğunu, davalının müvekkiline babasından miras kalan ve İstanbul Çekmeköy'de bulunan evlerini zorla sattırdığını, bir fırın açtığını, ancak çalışma konusunda basiret gösteremeyen davalının bu iş yerini de yürütemediğini, batırdığını, yaklaşık 8 sene önce müvekkilinin davalı tarafından bütün evlerini satmak zorunda bırakıldığını, her ne kadar müvekkilinin evlilik birliğini korumak adına elinden geleni yapmış ise de davalının evin kilidini değiştirmesi ve haksız şekilde şiddet tehdidi altında olduğunu iddia etmesi ile müvekkilini terk ettiğini, evlilik birliğinin sona ermesinde asli kusurlusunun davalı koca olduğunu beyanla, tarafların öncelikle terk hukuki nedenine göre boşanmalarına, olmadığı takdirde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ..., Meral ve İkra Nur'un velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, her bir çocuk için aylık 1.000,00 TL'er olmak üzere toplam 3.000,00 TL nafaka ile müvekkili için aylık 1.000,00 TL nafakaya hükmedilmesini, 100.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminat ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; evliliğin ilk yıllarından beri ekonomik sıkıntı yaşadıklarını, kendi adına kayıtlı olan evleri rızası ile sattığını ancak daha sonra sanki satılmasına müvekkilinin sebep olmuşcasına davalının problemler yarattığını ve müvekkiline psikolojik baskı uygulandığını, davalının ilk çocukları olan ... 11-12 yaşlarındayken müvekkilini aldatmaya başladığını, son 2 yıldır da davalının muhabbet kuşu alırken tanıştığı ... isimli bir adamla birlikte olduğunu, 2021 yılında fındık ayında davalının müvekkiline ait olan fındık bahçesindeki hasadı günlük ücretle toplayacağını beyan ettiğini, müvekkilinin de zaten bu fındık ev için kullanılacak neden sana ekstra ücret verilsin deyince sinirlenerek ortak kullanılan eşyaları (yatak, fırın, dolap, tabak ve mutfak eşyaları) toplayarak gittiğini, eşyaları toplayıp gittikten sonra da defalarca eve girip çıktığını, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 80.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,davalının ortak çocuklara ve davacıya hakaret ettiği, aşağılayıcı sözler söylediği, davacı ve ortak çocuklar ile ilgilenmediği, ortak çocuk ...'ye tokat atmak suretiyle şiddet uyguladığı, davalının sürekli iş değiştirdiği, evin geçimini sağlamadığı, davacıyı ve çocukları maddî olarak zor durumda bırakarak ekonomik şiddet uyguladığı, faturaları ödemek vs. temel sorumlulukları almadığı, henüz dava açılmadan önce davalının babasına ait köydeki eve eşyalarını almaya giden davacıyı, davalının babasının tehdit ettiği, kadının da bazı zamanlar ortak çocukları, ortak çocuklardan en büyüğü olan ...'ya bırakarak gittiği, çocuklar ile yeterince ilgilenmediği, evin ortak geliri için yapılan fındık toplama işinde yevmiye istediği ve davalıyı ailesine karşı zor durumda bıraktığı,erkeğin ağır kusurlu olduğu, her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukları ... ve ... için aylık 1.000,00 TL tedbir- iştirak nafakası, kadın lehine 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadının davası ve ekleri ile kendi tazminat istemlerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kocanın davası ve lehine takdir edilen tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece "davalının davacıya hakaret ettiği, davalının davacıyı evden kovduğu, davalının davacıya, davacıdan nefret ettiğini, tiksindiğini söylediği, davalının davacının annesine hakaret ettiği, evin tüm ihtiyaçlarının davacı tarafından karşılandığı, davacının davalının ilk evliliğinden olan çocuklarına "ben sizi param ile satın alırım, anneniz iyi biri olsa sizi bırakıp gitmezdi" şeklinde sözler söylediği, davacının titiz bir insan olması sebebiyle çocukların odalarından dışarı çıkamadığı ve koltuklara oturamadığı, davacının eve misafir kabul etmediği, eve kabul ettiği davalı tarafın misafirlerine karşı da istemediğini belli edecek davranışlarda bulunduğu" vakıaları kusur olarak yüklenmiş ise de; tanık ...'nın "davacı her ay davalıdan habersiz evdeki eşyaları değiştirirdi neden değiştirdiğini bilmiyorum" şeklindeki beyanından davacı kadına " sürekli evdeki eşyaları değiştirerek müsrif davranma" vakıası ile tanık ...'in "davacı davalının çocuklarına kahvaltı vermezdi" şeklindeki beyanından davalının çocuklarına kahvaltı vermemek sureti ile ilgilenmeme vakıasının kusur olarak yüklenmesi gerektiği, tanık ... ile tanık ...'nin benzer nitelikteki beyanından ise, kocaya eşiyle ilgilenmeme vakıasının kusur olarak yüklenmesi gerektiği,bu durumda tarafların kusur dağılımında bir değişiklik olmamakla birlikte, kusur olarak yüklenen eylemler yönünden tarafların istinaf başvurularının kabulüne, hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, eşinin ilk evliliğinden olan çocuklarına "ben sizi param ile satın alırım, anneniz iyi biri olsa sizi bırakıp gitmezdi diyen, çocuklara kahvaltı hazırlamayarak ilgilenmeyen, sürekli evdeki eşyaları değiştirerek müsrif davranan kadının hafif kusurlu olduğu, eşiyle ilgilenmeyen, eşine hakaret eden, eşini evden kovan, eşine nefret ettiğini, tiksindiğini söyleyen, annesine hakaret eden, evin tüm ihtiyaçlarının eşi tarafından karşılanan erkeğin ise ağır kusurlu olduğu" şeklinde düzeltilmesine, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadının davası ve ekleri ile kendi tazminat istemlerinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, kocanın davası ve lehine takdir edilen tazminatların miktarı yönünde temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.