"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1395 E., 2023/2086 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/449 E., 2022/811 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne ziynet davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekte yapılan inceleme sonucunda gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre ve kadın vekilinin temyize konu ettiği ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; kadın vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, ekonomik şiddet uyguladığı, darp ettiği, hakaret ettiği, davalı erkeğin tehditleri yüzünden kadının ayrılamadığı, davalı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, cep telefonuna korsan program yerleştirdiği, davacı kadının ailesine gelin kızınızı götürün dediği, Ağustos 2020'de evden kovduğu, erkeğin davacı kadın adına sosyal medyada paylaşımlar yaptığı, sadakatsizlikle suçlamak suretiyle iftira attığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına 500,00'er TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadın yararına 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağının tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının karşı davacı eşini aldattığı, ... isimli erkeği eve aldığı, eşine karşı ilgisiz davrandığı, sürekli telefonda ve sosyal medyada vakit geçirdiği belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına aylık 300,00'er TL iştirak nafakasına ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının başka erkeklerle olan mesajlaşma kayıtları gelen müzekkere cevapları ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; erkeğin evinin maddî ihtiyaçları aksatmak, elektrik, doğal gaz ve su faturalarını düzenli olarak ödemeyerek aboneliklerin kapatılmasına sebebiyet vermek suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı, eşinin telefonuna casus program yükleyerek güven sarsıcı davranışta bulunduğu, kadının ise sürekli telefonda vakit geçirdiği, telefonda oyun oynamak suretiyle evi eşi ve çocuklarına karşı ilgisiz davrandığı, tanık beyanlarından eşinin tanımadığı erkekleri eve aldığının anlaşıldığı ve yine tanık beyanları ile desteklenen mesaj kayıtlarından erkeklerle sosyal medyada samimi içerikli mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, erkeğin az, kadının ise daha ağır kusurlu olduğu her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu ... ve ...'nun velâyetinin anneye bırakılmasına, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için 500,00’er TL iştirak nafakasına, kadının maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin şartları oluşmadığından reddine, kadının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine, erkeğin manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kendi yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddi, kocanın davası ve ferileri ile ziynet eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece kocaya yüklenen kusurlu davranışlar dışında kocanın, hakkında icra takibi yapılmasına neden olarak kadına ekonomik şiddet uyguladığı, kadının ailesini arayarak gelin kızınızı alın diyerek evden kovduğu, iş yerine kız arkadaşlarını getirerek ve zaman zaman iş yerinde alkol alıp sabahlayarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmakla bu kusurlu davranışların da kocaya yüklenmesi gerektiği bu durumda boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda "evinin maddî ihtiyaçlarını aksattığı, elektrik, doğal gaz ve su faturalarını düzenli olarak ödemeyerek aboneliklerin kapatılmasına sebebiyet vermek suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı, eşinin telefonuna casus program yükleyerek güven sarsıcı davranışta bulunduğu, hakkında icra takibi yapılmasına neden olarak kadına ekonomik şiddet uyguladığı, kadının ailesini arayarak gelin kızınızı alın diyerek evden kovduğu, iş yerine kız arkadaşlarını getirerek ve zaman zaman iş yerinde alkol alıp sabahlayarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılan koca ile sürekli telefonda vakit geçirdiği, telefonda oyun oynamak suretiyle evi eşi ve çocuklarına karşı ilgisiz davrandığı, tanık beyanlarından eşinin tanımadığı erkekleri eve aldığının anlaşıldığı ve yine tanık beyanları ile desteklenen mesaj kayıtlarından erkeklerle sosyal medyada samimi içerikli mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılan kadının eşit kusurlu olduğu, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiğinden tarafların eşit kusurlu olmaları nazara alınarak kocanın manevî tazminat isteminin reddine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, manevî tazminatın reddi, velâyet yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, kendi yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddi, kocanın davası ve ferileri ile ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin, boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi,174 üncü maddesi,175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Kadın vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Songül'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Veysal'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.