"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/117 E., 2023/1359 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli (Konya) 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/256 E., 2021/887 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının erkeğe küfür ve hakaret ettiğini, eski eşini sevdiğini söyleyerek erkeği evden kovduğunu, sürekli küçümsediğini, müşterek haneye erkek kardeşini erkeğin rızası olmadığı halde aldığını, 4 yıldır kardeşinin müşterek hanede yaşadığını, kadının kardeşi ile birlikte erkeği darp ettiklerini, erkeğin yeğenine de fiziksel şiddet uyguladıklarını, erkeğin darp raporu alarak şikayette bulunduğunu, kadının yemek yapmadığını, ev işlerini yapmadığını, kazançlarını sağa sola harcadığını, aşırı sigara alışkanlığının olduğunu, sigara alınmadığı zaman erkeği darp ettiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine 150.000,00TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kadının ilk evliliğinden olan oğlunu istemediğini, çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını, kadının bu nedenle çocuğu babasına göndermek zorunda kaldığını, erkeğin aynı zamanda kadına ve tarafların ortak çocuğuna da fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ve çocuğu gece yarısı evden attığını, hastalık derecesinde kıskançlık gösterdiğini, kadını kısıtladığını, kadına ve ailesine küfür, hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, bu nedenle taraflar arasında soruşturma ve kovuşturma dosyalarının mevcut olduğunu, özel hayatı üçüncü kişilerle paylaştığını, kadının yanında başka kadınlarla mesajlaştığını, evin elektriğini kestiğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, alınan eşyaların taksitlerini ödemediğini, kişisel temizliğine dikkat etmediğini, asılsız şikayetlerde bulunduğunu belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşinin ilk evliliğinden olma oğlunu istemediği, kadını gece vakti evden attığı, kadına ihmalkar davrandığı, son olayda tartışarak kavga ettiği; kadının ise ailesini eşine oranla üstün tuttuğu, ev eşyalarını almak içni gelen eşiyle tartışarak kavga ettiği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına yüklenen kusurların yanında ayrıca kadının tanık Bekir'in beyanıyla erkeğe kül tablası atarak fiziksel şiddet uyguladığı, yine kadının son olayda Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/722 Esas 2021/357 Karar sayılı ilamı ile erkeğe fiziksel şiddet uygulaması sebebiyle kusurlu olduğu, fiili ayrılık döneminde kadının erkek kardeşinin erkeği ve yeğeni Ahmet'i darp ettiği, ancak Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/2262 soruşturma sayılı dosyasında erkeğin 24.03.2020 tarihli ifadesinde kadının müdahale etmeye çalıştığından bahsetmesi sebebiyle kadına kusur verilemeyeceği, erkeğe verilen kusurun yerinde olduğu, kadının istinafı olmadığından erkeğe başkaca bir kusur verilemeyeceği, bu durumda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi gerekirken erkek yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesi ile hükmedilen ve reddedilen tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzelitilmesine, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının ağır kusurlu bulunmasının haksız olduğunu, erkeğin kusurlu olduğunu, boşanma hükmü hariç tazminat ve nafaka hükümlerinde lehe karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.