"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/496 E., 2023/909 K.
KARAR : Kısmen direnme, kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına karşı manevî tazminat yönünden uyulmasına, kadın yararına artırılmak suretiyle manevî tazminata, yoksulluk nafakası yönünden ise bozma ilamına direnilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen uyma ve kısmen direnme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkilinin çalışmasını engellediğini, müvekkiline fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, evin ve çocukların ihtiyacını karşılamadığını, küçültücü söz ve davranışlarda bulunduğunu, kızını boşanma sürecinde tehdit ettiğini, başka kadınlarla görüştüğünü, evi terk ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak; aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların TÜFE oranında artırılmasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, aile konutu ve eşyaların müvekkile ve ortak çocuklara tashihine, oturulan taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ve erkeğin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, eşinin tarikat ortamına katıldığını ve ruh sağlığının yerinde olmadığını, tedavi için uğraştığını ama düzelme olmadığını, Selma adlı kadına duygu dolu sözler yazdığını ama o kişinin reddetmesi üzerine görüşmediklerini, kararın yüce mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.01.2021 tarihli ve 2017/679 Esas, 2021/3 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlülüğüne aykırı bir şekilde başka bir kadınla birliktelik kuran, müşterek konutu terk eden ve terkten sonra maddî yükümlülüklerini tam olarak sağlamayan davalı erkeğin kusurlu hareketleriyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, çocuk ... yargılama sırasında ergin olduğundan velâyet ve iştirak nafakası talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, aile konutu şerhi işlenmesine yönelik talebin öncelikli olarak ilgili tapu müdürlüğünden talep edilmesi gerekmekle bu talebin ve ispatlanamayan tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2022 tarihli ve 2021/840 Esas, 2022/810 Karar sayılı kararıyla; davacı kadının tazminat miktarlarına, aile konutu şerhi konulmasına ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından aile konutu şerhi konulması ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadının sair, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.11.2022 tarihli 2022/7409 Esas, 2022/9551 Karar sayılı kararı ile; 1.bentte kadının sair, erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra; 2 nci bentte davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat, 3 üncü bentte yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Kısmen Uyma Kısmen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının yoksulluk nafakası yönünden dava dilekçesindeki talepleri kabul edilmiş olmakla 6100 sayılı Kanunun 141 inci maddesi gereğince taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2021/7409 Esas, 2022/9551 Karar sayılı bozma ilamının yoksulluk nafakasına yönelik üçüncü bendine direnilmesine, kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine, manevî tazminat yönünden ise bozmaya uyulmasına, davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen uyma ve direnme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; rakamsal olarak manevî tazminat talebinin kabulü gerektiğini, nafakanın da yargılamanın altı yıl sürmesi dikkate alınarak düşük olduğunu, hakimin 4721 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi dikkate alınarak nafaka takdir yetkisinin olduğunu belirterek kararın nafaka ve manevî tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın yararına takdir edilen 40.000.00 TL manevî tazminatın miktarının ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 26 ıncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesinin manevî tazminatın miktarına ilişkin bozma ilamına uyarak verdiği kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yoksulluk nafakası yönünden verilen direnme kararının yeniden yapılan incelemesinde; temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.