"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/375 E., 2023/532 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/505 E., 2022/1454 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esas incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının kusurlu olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine karar verelimesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asıl ve gerçek dışı olduğunu beyan ederek; kadının davasın reddine karşı davanın kabulü ile; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, müvekkili yararına 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2019 tarih ve 2017/1057 Esas, 2019/121 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadını aşağılayıp "sen ne bilirsin, ne anlarsın, bulgur çuvalı gibisin aptal, salak " gibi sözlerle hakaret ettiği, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, en son kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve kadının evden ayrıldığı, sonrasında bir araya gelmedikleri, erkeğin kadının arkadaşı tanık Hacer'e nasılsın kardeşim diye mesaj gönderdiği, tanığın ... nasıl diye sorduğu, Ankara'ya dostuna kaçtı diye yanıtladığı, bir kaç ay sonra davalıyla tanığın yüz yüze görüştüğü, o konuyu sorduğunda, sana şaka yaptım dediği, kadına kusur olarak yüklenen vakıalarının gerçekliğinin süresinde tanık bildirmediklerinden kanıtlanamadığı gerekçesi ile; erkeğin açtığı boşanma davasının reddine, kadının açtığı davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... için dava tarihinden reşit olduğu 14.01.2019 tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın eşin süresinde usule uygun ileri sürülmeyen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, erkek eşin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden; erkek vekili ise ;kusur tespiti ve kadının davasının kabulü, reddedilen kendi davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2022 tarih ve 2019/1053 Esas sayılı 2022/107 Karar sayılı kararı ile; kadın eşin cevap dilekçesinin süresinde olduğundan kadının taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği ve erkek eşin kendisine verilen kesin sürede tanık listesi sunmamış, duruşmadan bir gün önce tanık listesini sunmuş ve duruşmada da bu tanığının hazır olduğunu bildirmesine rağmen tanığın dinlenmemesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, tanığın dinlenmesinin yargılamanın ertelenmesine sebebiyet vermediği için tanığın dinlenmesi gerektiği gerekçesiyle, tarafların istinaf taleplerinin kararın esası incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadını aşağılayıp "sen ne bilirsin, ne anlarsın, bulgur çuvalı gibisin aptal, salak" gibi sözlerle hakaret ettiği, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, en son kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve kadının evden ayrıldığı, sonrasında bir araya gelmedikleri, erkeğin kadının arkadaşı tanık Hacer'e nasılsın kardeşim diye mesaj gönderdiği, tanığın ... nasıl diye sorduğu Ankara'ya dostuna kaçtı diye yanıtladığı, bir kaç ay sonra davalıyla tanığın yüz yüze görüştüğü, o konuyu sorduğunda, sana şaka yaptım dediği, kadına kusur olarak yüklenen vakıalarının gerçekliğinin süresinde tanık bildirmediklerinden kanıtlanamadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının sabit bir gelirinin olduğu, çalışmasını engelleyecek bir fiziksel rahatsızlığının da bulunmadığı, davacının yaşı ve yaşadığı şehir itibari ile her zaman iş bulup çalışacak potansiyelde olduğu ve davacının ekonomik durumu da nazara alındığında kadın hakkında yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, kadının kusurlu davranışının ispatlanamadığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu ve hakkında tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; erkeğin açtığı boşanma davasının reddine, kadının açtığı davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... için dava tarihinden reşit olduğu 14.01.2019 tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 10.000,00 maddî ve 10.000,00 manevî tazminata, erkek eşin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmolunan tazminatlar reddedilen tazminat taleplerine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; kadını aşağılayan " sen ne bilirsin, ne anlarsın, bulgur çuvalı gibisin, aptal, salak "diyerek hakaret eden, psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayan bu nedenle kadının evden ayrılmasına neden olan erkek ağır, erkeğin kredi kartından habersizce para çekerek güven sarsıcı davranışlarda bulunan kadın ise az kusurlu olduğu, erkeğin davasının kabulü şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile; erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tümüyle kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... için dava tarihinden reşit olduğu 14.01.2019 tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 10.000,00 maddî ve 10.000,00 manevî tazminata, erkek eşin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmolunan tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.