"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/207 E., 2022/490 K.
...
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı kadın vekili
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde değer artış payı ve katılma alacağı ile ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi davalarından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin katkılarıyla davalı erkek adına iki adet taşınmaz alındığını belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 8.500,00 TL değerindeki ziynet eşyasının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin ödeme günündeki rayiç değerinin tahsilini, evlilik birliği içinde edinilen yaklaşık değeri 150.000,00 TL olan taşınmazların 1/2 hissesinin müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde bedelinin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 17.03.2010 tarihli dilekçesinde; arsanın 20.000,00 TL'ye, dükkanın 87.000,00 TL'ye alındığını açıklamış; davacı kadın vekili 10.05.2022 tarihli dilekçesinde de; talep miktarını 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden dava dilekçesindeki talep miktarının 30.000,00 TL olduğunu açıklayarak işbu taşınmaz yönünden talep miktarını toplam 664.716,85 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; ziynet eşyasının tamamının davacı tarafından götürüldüğünü, alınan taşınmazlarda ise davacının hiçbir katkısının olmadığını, taşınmazların müvekkilinin evlenmeden önce hak kazandığı ödül parası ve kazancıyla alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.06.2013 tarih ve 2009/1527 Esas ve 2013/756 Karar sayılı kararı ile, 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmazın boşanma dava tarihinden sonra edinildiği, 31731 ada 13 parsel 13 nolu bağımsız bölümün evlilik birliği içinde edinilmiş ise de davalının evlenme tarihinden önce kazandığı şampiyonluk ödül parası ile alındığı, davacının katkısını ispatlayamadığı, ziynet eşyalarının da davalıda kaldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.11.2015 tarih ve 2014/25884 Esas, 2015/21128 Karar sayılı kararı ile, 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmazın evveliyatında 30729 ada 6 parsel sayılı taşınmaz iken davalının 2/9 hisseyi evlilik birliği içinde satın aldığı, imar ile taşınmazın 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 113/1082 hissenin oluştuğu, işbu taşınmazla ilgili davacının katılma alacağı bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken edinme tarihinin yanlış belirlenerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozulmasına; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu taşınmazlardan 31731 ada 13 parselde 13 nolu bağımsız bölümün davalının evlenme öncesi kişisel mal niteliğinde kazandığı ödüllerle alındığının anlaşıldığına, hayat deneylerine göre olağan olanın, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesi olup, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesinin olağan durumla bağdaşmadığına, diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğundan evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden yanında götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesinin de mümkün bulunduğuna, neticede normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerektiğine, aksini ispat yükü davacı kadında olup davacının iddiasını kanıtlayamadığı belirtilerek davacı vekilinin 31731 ada 13 parsel 13 nolu bağımsız bölüm ve ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 113/1082 hissenin 21.07.2005 tarihinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiği, taşınmazın edinme tarihindeki değerinin 14.690,00 TL, güncel değerinin 791.000,00 TL olduğu, taşınmazın edinme değerinin 10.000,00 TL'sinin davacıya abisi tarafından gönderildiği, bu paranın davacının evlilik birliğinden önce biriktirdiği abisine borç olarak verdiği para olduğu, buna göre davacının taşınmazın edinilmesine % 68,07 oranında kişisel malı ile olan katkısı nedeniyle 538.433,70 TL değer artış payı alacağı bulunduğu, edinilmiş maldan karşılanan kalan kısım yönünden de 126.283,15 TL katılma alacağı bulunduğu, taşınmazın üzerinde yapılan binanın mal rejimi sona erdikten sonra yapıldığından davalının kişisel malı olduğu; davacının ayni hak talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 31731 ada 13 parsel 13 nolu bağımsız bölüm ve ziynet eşyaları ile ilgili temyiz itirazları yerinde görülmeyip Mahkemece verilen davanın reddi kararı kesinleştiğinden bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 113/1082 payı bakımından tapu iptali ve tescili talebinin reddine, 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 113/1082 payı bakımından 538.433,70 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 34441 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın 113/1082 payı bakımından 126.283,15 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 13.04.2023 tarih ve 2023/2302 Esas, 2023/1783 Karar sayılı kararı ile, tasfiyeye konu 34441 ada 3 parsel (eski 30729 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın 21.07.2005 tarihinde satın alındığı, davacı kadının abisinin taşınmaz alındıktan sonra 26.08.2005 tarihinde 7.000,00 TL, 29.08.2005 tarihinde 3.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL gönderdiği, tasfiyeye konu diğer taşınmazın da 01.09.2005 tarihinde satın alındığı; tapu kayıtlarına göre 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmazın peşinen alındığı, aksinin iddia ve ispat edilmediği, öncelik-sonralık ilişkisi göz önünde bulundurduğunda da taşınmaz alındıktan sonra gönderilen paranın taşınmazın edinilmesinde kullanıldığının kabulünün de hayatın akışına uygun olmadığı, davacı kadının mevcut delil ve oluşa göre abisi tarafından gönderilen paranın tasfiyeye konu 30729 ada 6 parsel sayılı taşınmazın edinilmesinde kullanıldığını ispatlayamadığından, Mahkemece, davacı kadının değer artış payı alacağı yönünden talebinin kabul edilmesinin hatalı olduğu; davalı erkeğin tasfiye konusu taşınmazların evlilik öncesi hak kazandığı ödül paraları ve kazancı ile aldığını savunduğu, davalı erkeğin evlenme tarihine kadar katıldığı birçok müsabakada hak kazandığı ödüllerinin olduğu, Mahkemece davalı erkeğin kişisel mal savunması yönünden bir değerlendirme yapılmadan karar verilmemesinin hatalı olduğu; 34441 ada 3 parsel sayılı taşınmazın değerinin belirlenmesine yönelik iki rapor arasında fahiş farklılık olduğu, iki rapor arasında çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu, dosya kapsamındaki önceki raporlar arasındaki çelişkileri giderecek şekilde yeni bir rapor alınarak taşınmazın boşanma dava tarihinde mevcut hali olan 113/1082 hisseye karşılık gelen 113 m2 arsa niteliğindeki değeri belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın değer artış payı alacağı, kişisel mal savunması ve taşınmazın değeri yönünden bozulmasına, davalı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davacı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı kadın vekili karar düzeltme dilekçesinde; müvekkilinin kişisel mal ile taşınmazın edinilmesine katkısının olduğunun sabit olduğunu, davalının iddialarının iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğunu, muvafakatlarının olmadığını, bu iddiaların incelenemeyeceğini, davalının kişisel mal iddialarının ispatlanamadığını, taşınmazın edinildiği dönemde davalının ödül kazanmadığını, bilirkişi raporları arasında çelişki olmadığını, güncel değer esas alınarak alacağın hesaplanmasının doğru olduğunu, fiyat farklılığının enflasyondan kaynaklı olduğunu, Mahkeme kararının doğru olduğunu belirterek kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmalık, davacının taşınmazın edinilmesinde kişisel malının kullanıp kullanılmadığı ve ispatı, kişisel mal savunmasının ispatı ve değerlendirilmesi, taşınmazın değerine yönelik raporlar arasında çelişki bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde değer artış payı ve katılma alacağı ile ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 562,65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...