"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1079 E., 2022/1645 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ :... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/297 E., 2021/68 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir
Kararın davalı Banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ...'in 2015 yılından bu yana evli olduklarını, tapuda davalı eşi adına kayıtlı ...Mahallesi, 163 Ada 67 Parsel 7 nolu bağımsız bölüm olan konutta çocukları ile birlikte yaşadıklarını, taşınmaz üzerine davalı eş tarafından müvekkilinin bilgisi ve muvafakati dışında diğer davalı banka lehine ipotek kurulduğunu, borcun ödenmemesi üzerine banka tarafından başlatılan icra takip işlemleri neticesinde müvekkilinin yakın zamanda durumdan haberdar olduğunu, taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunu, ipotek tesis edilmesine müvekkilinin açık rızasının bulunmadığını belirterek tapuda davalı eş adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, icra dosyasındaki satış-icra işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Banka vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde ipotek tesisi sırasında herhangi bir şerh bulunmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlandığını ve itiraz olmaması nedeniyle takibin kesinleştiğini, satış ilanının taraflara tebliğ edildiğini, icra dosyasındaki tüm tebligatların davacının mukim bulunduğu adrese yapıldığını, davacının bu ipotekten ve muhtemel sonuçlarından haberdar olduğunu, eksik harcın tamamlanması gerektiğini, müvekkili bankanın tapu siciline güvenerek ipotek tesis ettirmiş olup iyi niyetinin korunması gerektiğini, icra dosyasında gönderilen tebligatlar sırasında davacının evde olmaması ve yapılan işlemlerden habersiz olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taşınmazın aile konutu olduğunun davacı tarafından ispatı gerektiğini, davacının ipoteğin tesisi sırasında ipotek işlemine muvafakatinin bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dışı ...'nun kullandığı krediye istinaden, davalı ...'nun dava konusu taşınmazı davalı banka lehine ipotek verdiği, ilgili kredi sözleşmesinde davacının muavafakatının alındığına ilişkin imza görülmediği, ipoteğin paraya çevrilmesi için başlatılan icra takibinde ödeme emrinin davacı tarafından tebliğ alınmasının davacının banka kredi sözleşmesi ve ipotek işlemi yapıldığı sırada bu durumdan haberdar olduğu sonucunu doğurmayacağı, yine aynı şekilde davacının dava dışı ... ile birlikte yaşamasının da kötü niyetli olduğu ve banka kredi sözleşmesi ve ipotek işleminden haberdar olduğu sonucunu doğurmayacağı, davacının ev hanımı olduğu, tacir olmadığı, eşi ve kayın babası ile birlikte çalışmadığı, dolayısıyla davalı eşi ve kayın babası ...'nun iş nedeniyle yapmış oldukları sözleşmelerden haberdar olmasının kendisinden beklenemeyeceği, davacının taşınmaza konulan ipotekten haberdar olmadığı, davacının kötü niyetli olmadığı kanaatine varıldığı, gerek emniyet araştırması ve davacının mernis kayıtları, gerekse dinlenen tanık beyanları doğrultusunda taşınmazda davacı, davalı, ortak çocukları ile kayın babası ve kayın validesinin birlikte oturdukları ancak Çordaş ve Teski'ye yazılan müzekkere cevaplarında taşınmaz abone kayıtlarının Hatice K. adına ait olduğunun görüldüğü, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davacının açık rızası bulunmadan taşınmazda ipotek tesis işlemi yapıldığı bu sebeple, davacının iddiasını ispatladığı kanaati ile ipoteğin fekki talebinin kabulune karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2017/4012 Esas sayılı dosyasındaki satışın durdurulmasına ilişkin tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Banka vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekil temyiz dilekçesinde, istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının hükmün tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, davacı tarafın taşınmaza ipotek konulması sırasında rızasının alınıp alınmadığı, İlk Derece Mahkemesince infaz kabil şekilde hüküm kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 297 inci maddesinin ikinci fıkrası, 326 ncı maddesi, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
6100 sayılı Kanun'un 297 inci maddesinin ikinci fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyunadırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. O halde Mahkemece infazı kabil olacak şekilde ve denetime elverişli hüküm kurulması gerekirken bu yön gözetilmeden "davanın kabulü" şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.