Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8226 E. 2024/6407 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur durumu ve kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/380 E., 2023/1065 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/767 E., 2021/19 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının asabi ve geçimsiz olduğunu, sorumluluklarını yerine getirmediğini, erkeğe ve ailesine küfür ve hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, çocuk istemediğini, evi terk ettiğini iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddialarının gerçeği yansıtmadığını, erkeğin kadını küçük düşürdüğünü ve hakaret ettiğini, erkeğin ailesi ile birlikte aynı binada yeme-içme bir olacak şekilde yaşadıklarını erkeğin üvey babasının kadını arayarak müstehcen içerikli sulu şakalar yaparak rahatsız ettiğini, annesinin etkisi altında kalarak hareket ettiğini, kadını iki kez baba evine yolladığını, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini iddia ederek, açılan boşanma davasının reddine, aksi halde kadın için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya ve davacının akrabalarına karşı hakaret ve küfür ettiği, davacının davalıyı aşağıladığı, davalının ise davacıyı müşterek evden gönderdiği , ayrıca ailesinin evliliğe müdahalesine göz yumduğu, ailesi ile eşi arasında denge sağlayamadığı, eşinin ilaç kullanımını ve rahatsızlığını bilmesine rağmen desteklemediği, ortak evde huzur ortamının bulunmadığı, geçimsizlikte tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 350,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinde bulunduklarını, SGK kayıtlarından da görüleceği üzere davalının çalıştığını belirterek, kusur belirlemesi (?) ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, boşanma davasının kabulünün ve kadının tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının kaldıkları aile apartmanında yeme-içmenin dahi kök ailesiyle birlikte gerçekleştirildiği, bu suretle davacı erkeğin ailesinin bağımsızlığını sağlayamadığı, adını baba evine bıraktığı ve bir daha arayıp sormadığı; davalı kadının ise erkeğe ve ailesine küfür ve hakaret içerikli sözler söylediği, eşi hakkında rencide edici konuşmalar yaptığı, İlk Derece Mahkemesinin kusur tespiti gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden farklılık arz etmekle birlikte kusur oranı yönünden maddî gerçeğe uygun olduğu, kusur oranlarının değişmediği ve tarafların eşit kusurlu oldukları, kadın eşin de düzenli ve gelir getiren bir işte çalıştığı, bu durumda boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile tarafların kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulü ile taraflara yüklenen kusur oranları değişmediğinden gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.