Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8225 E. 2023/5561 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının fer'isi olarak, hükmedilen manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığına nazaran hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, hakkaniyet ilkesi ve ilgili kanun maddeleri gözetilerek manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/283 E., 2023/497 K.

KARAR : Bozma ilamına uyularak, yeniden esas hakkında hüküm kuralması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/745 E., 2019/242 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; iştirak nafakasına ve manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar için aylık 1.000,00'er TL, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL nafakaya hükmedilmesine, 200.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

III. İlk Derece Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2019 tarihli ve 2016/745 Esas, 2019/242 Karar sayılı kararıyla; tarafların geçinemedikleri, kavga ve tartışmalarının olduğu, aralarında ruhen ve fikren uyuşmazlığın yaşandığı, uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları, tarafların her ikisininde evlilik kurumunda bulunması şart ve devamı için gerekli olan karşılıklı saygı, anlayış ve güven duygularını tesis edemedikleri ,evliliği güç ve prestij çekişmesine soktukları, tarafların eşit kusuru ile geçimsizliğin oluştuğu, kadının çalıştığı, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile her iki davanı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına tarafların ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, velâyetleri anneye bırakılan çocuklar için takdir olan tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına, yargılama esnasında ergin olmuş olan çocuk için takdir olan tedbir nafakasının kaldırılmasına, velâyetleri anneye bırakılan çocuklar için kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 400,00'er TL iştirak nafakasının babadan alınarak velâyeten anneye ödenmesine, kadın lehine takdir olunan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, tedbir ve iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın reddi yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2022 tarihli ve 2020/1454 Esas, 2022/282 Karar sayılı kararıyla; ... erkeğin çok öncesinde sadakatsiz davranışlarının olduğu ancak evliliğinin sonrasında da uzun yıllar devam ettiği, tarafların anlaşamadıkları, sürekli tartıştıkları, tartışmalar sırasında erkeğin kadına "seni istemiyorum" dediği, ortak eve gelmediği zamanlar olduğu, böylelikle evlilik birliğinin sona ermesinde davacı-davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu şeklinde düzeltilmesine, asıl davanın reddine, ortak çocuk ... için tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile asıl dava tarihinden itibaren boşanma kararının kesinleştiği tarihine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleştiği tarihten ergin olduğu tarihe kadar aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ortak çocuk ... için tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile asıl dava tarihinden itibaren boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, davalı-davacı kadın lehine 20.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, davalı-davacının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı hüküm davalı-davacı kadın, kusur belirlemesi, manevî tazminatın ve nafakaların miktarı ile maddî tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin15.11.2022 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminatın ve ortak çocuk 2010 doğumlu ...'nin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-davacının ortak çocuk ... için hükmedilen iştirak nafakası ile manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur dereceleri, ortak çocuk ...'nin ihtiyaçları, davalı-davacı kadının kişilik haklarının ihlal edilmesi karşısında ortak çocuk 16.06.2010 doğumlu ... lehine boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, davalı-davacı kadın lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin davası ve kusur belirlemesi, manevî tazminatın ve iştirak nafakasının miktarı, maddî tazminat ile yoksulluk nafakasının reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; bu yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmanın fer'î niteliğinde olan iştirak nafakası ve manevî tazminatın miktarının dosya kapsamına ve bozma ilamının amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığına nazaran davalı-davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevî tazminatın miktarı yönünden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2-Davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

İstek halinde temyiz peşin harcın yatırana iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.