"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/877 E., 2023/1033 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/208 E., 2022/78 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik sorumluluklarını yerine getirmediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, devamlı içki içtiğini, çocuklara karşı ilgisiz ve sorumsuz olduğunu, aldattığını, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak velâyetin anneye verilmesine, aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan davalı erkeğin erkeğin kadını aldatarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, erkeğin alkol aldıktan sonra ortak çocuklar ve davacıya karşı olumsuz tavırlar sergilediği, sık sık alkol tüketip sarhoş olduğu, sorumsuz olduğu, çoğu zaman eve uğramadığı, aldattığı kadına ayrı ev alıp ailesi yerine bu kadının yeme içme masraflarını karşıladığı, kendi ailesine param yok şeklinde konuştuğu, davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, çocuğunun gözü önünde onu sevmediğini söyleyip intihar ederek ve davacı kadına mesaj yoluyla ve kızının yanında sık sık küfür hakaret ederek psikolojik şiddet uyguladığı, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, davacı kadının komşuya giderek bu şiddetten kaçındığı, davacı kadını balkondan atmaya çalıştığı ,saçını yolduğu ve bıçak çektiğine ilişkin tanık anlatımları bulunduğu, davalıya kusur olarak yüklendiği, bu hali ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günü saat:10:00 ile saat:18:00 arasında, dini bayramların 2. günü saat:10:00 ile saat:18:00 arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 250,00'şer TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 500,00'er TL'ye arttırılmasına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 500,00'er TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın için aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 750,00 TL'ye arttırılmasına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için 20.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğini korumak adına yargılamaya katılmadığını, yine de sonucun değişmediğini, tanık ifadelerinin doğru olmadığını, eşinin güzellik merkezi işletince kendisini istememeye başladığını, hala aynı evde yaşadıklarını, eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini belirterek, kusur belirlemesi, boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğe yüklenen ''erkeğin aldattığı kadına ayrı ev alıp ailesi yerine bu kadının yeme içme masraflarını karşıladığı'' vakıasına davacı kadın tarafından dayanılmadığı, yine davalı erkeğe yüklenen ''çocuğun gözü önünde onu sevmediğini söyleyip intihar ettiği'' vakıasının da dava tarihinden sonra gerçekleştiği ve davacı kadın tarafından bu vakıaya da dayanılmadığı, açıklanan nedenlerle bu vakıalar davalı erkeğe yüklenemeyeceğinden gerekçeden çıkarılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe yüklenen ve gerçekleşen sair kusurlu davranışlar dikkate alındığında davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, ortak çocuk ... karar tarihinden sonra istinaf incelemesinden önce ergin olduğundan bu çocuk yönünden velâyet ve kişisel ilişki taleplerinin konusuz kaldığı, ortak çocuk ... lehine hükmedilen tedbir nafakası ortak çocuğun ergin olduğu tarihe kadar hüküm ifade edeceği, karar tarihinden sonra ergin olduğundan bu çocuk yönünden iştirak nafakası talebinin konusuz kaldığı, SGK kaydı ile mali ve sosyal durum tutanağı da dikkate alındığında kadının çalıştığı, düzenli bir gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile davalının kusur belirlemesi, ortak çocuk ... yönünden velâyet ve kişisel ilişki ile bu çocuk yönünden hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kusurun yukarıda gösterilen şekilde düzeltilmesine, kararının hüküm fıkrasının 2 nci ve 3 üncü bentlerinin müşterek çocuk ... yönünden, 5 nci bendinin ortak çocuk ... lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına ilişkin kısmının, 6 ncı bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, ortak çocuk ... yönünden konusuz kalan velâyet, kişisel ilişki ve iştirak nafakaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkemesince ara kararla dava tarihinden itibaren ortak çocuk ... lehine hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının 25.01.2022 tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye artırılmasına, nafakanın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, tedbir nafakasının ortak çocuk ...'un ergin olduğu tarihe kadar devamına, davacı kadının yasal koşulları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ayrıca gerekçeli kararda delillerin ne olduğunun açıkça izah edilmediğini belirterek, boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminatın, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının ve kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı,velâyet düzenlemesinin ve kişisel ilişki sürelerinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.