"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/547 E., 2023/1060 K.
DAVA TARİHİ : 07.09.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/248 E., 2022/797 K.
Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin çocuğunun babasının davalı olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine, ortak çocuk için başlangıçta bir defaya mahsus olmak üzere ileride çocuğun büyümesi göz önünde bulundurularak değişen ve gelişen koşullara göre yeni talep haklarının saklı kalmak kaydıyla, bebek odası, mama sandalyesi, puset, anaç koltuğu ve yürüteç için toplam 20.000,00 TL ile ek olarak aylık değerlendirilmek ve çocuğun büyüme, gelişim ve ihtiyaçlarına göre değişen koşullara ilişkin yeni talep haklarının saklı kalmak kaydıyla aylık ihtiyaç ve giderleri için toplam 5.700,00 TL'nin ödenmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Adli tıp Kurumunun 09.10.2020 tarihli raporunda çocuğun babasının %99,99 oranında davalı olabileceğinin bildirildiği, küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği, küçüğün masrafları, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanması gerektiği, tarafların tespit olunan mali ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı, sağlık durumları ve ihtiyaçları, ülkemizin ekonomik koşulları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine mali gücü oranında katılmak zorunda olduğu, davacının talep ettiği tazminat kapsamında belirtilen 20.000,00 TL yürüteç, mama sandalyesi, bebek odası, puset, araç koltuğu eşyaları masrafının mutad gider olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile, küçük Alin Güneş Erdaş'ın babasının davalı ... olduğunun tespiti ile soybağının kurulmasına, ortak çocuk için kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, 20.000,00 TL alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tedbir nafakasına hükmedilmemesi, iştirak nafakası miktarı ile tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminat talebinin reddi sebebi ile tarafları yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmaması yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çocuk yararına hükmedilen nafakanın hakkaniyete uygun olduğu, tazminat talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 304 üncü maddesi kapsamında olmadığı gerekçesi ile başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tedbir nafakasına hükmedilmemesi, iştirak nafakası miktarı ile tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacının talep ettiği giderlerin 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, babalık davalarında özellikle DNA testi sonrasında davalının baba olduğunun sabit hale gelmesinden sonra dava tarihinden itibaren çocuk yararına tedbir nafakasına Mahkemece re'sen hükmedilmesi gerekip gerekmediği, babalık davasında öncelikle gözetilmesi gereken hususun çocuğun üstün yararı olup olmadığı ve iştirak nafakasının miktarı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü ve 333 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri. Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı. Anayasa Mahkemesi'nin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.4721 sayılı Kanun'un 301 inci maddesi gereğince babalık davasının, Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye, dava ana tarafından açıldığında kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği hükme bağlanmıştır. Dava çocuk adına anne tarafından açılan babalık davası olup, dava, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye ihbar edilmeden, küçüğe kayyım atanmadan karar verilmiştir. Babalık davasının Cumhuriyet savcısına ve Hazineye ihbarı ve yaşı küçük çocuğun kayyım tarafından temsili zorunlu bulunduğu hâlde Cumhuriyet Başsavcılığı ve Hazineye dava ihbar olunmadan, çocuğa kayyım atanmadan yargılamaya devamla işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2.Kabule göre de, 4721 sayılı Kanun'un babalık davasında geçici önlemler bölümünde yer alan 333 üncü maddesi gereğince babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hâkim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir. Dosya arasında bulunan Adli Tıp Kurumu raporu ile küçük Alin Güneş Erdaş'ın babasının davalı ... olduğunun bildirildiği de gözetildiğinde ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve giderleri ile birlikte hakkaniyet ilkesi de gözetilmek suretiyle tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.