Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8302 E. 2023/5863 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması davasında, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hangi tarafa yükleneceği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava açıldığı tarihte davacı kadının aile konutu üzerindeki ipotek nedeniyle dava açmakta haklı olduğu, boşanma ile davanın konusuz kalmasının bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı kadın lehine hükmedilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulması hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/702 E., 2023/238 K.

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ipoteğin kaldırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı ... ile evli olup uzun süredir ... ili, ... ilçesi, Kışla Mh. 27892 ada 1 parsel 9 nolu bağımsız bölümde ikamet ettiklerini, davalının davacının izni ve muvafakatı olmaksızın davaya konu taşınmazı diğer davalı ... lehine ipotek verdiğini, davacının ipotek işlemini yeni öğrendiğini, taşınmaz üzerinde her ne kadar aile konutu şerhi bulunmamakta ise de, davalı banka, eksperler vasıtasıyla kıymet takdiri yapılırken bu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiğini bilebilecek durumda olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı banka vekili süresinde verdiği cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev yönünden davaya ... Ticaret Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğunu, söz konusu ipotek işleminin tacir sıfatına sahip bankadan kredi kullanan dava dışı ...j (...) Ltd.Şti. ile dava dışı ...'un borçlarının güvencesini oluşturmak üzere gerçekleştirildiğini, davacının açık ve yazılı rızası bulunduğunu davacı ......'dan rıza açıklaması başlıklı belge alındığını, davaya konu taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi de bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Dava dilekçesi davalı ...’a usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin 28.10.2020 tarih ve 2019/514 Esas, 2020/625 Karar sayılı kararı ile davacının eşi davalı ... adına kayıtlı ... ili ... ilçesi Kışla Mh. 27892 ada 1 parsel, 1.kat, 9 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmaz üzerine Türkiye İş Bankası A.Ş. ... Şubesi tarafından ...j (...) Ltd.Şti.'ne kullandırılan kredi karşılığı olarak 09.03.2016 tarih ve 8682 yevmiye sayılı senet ile ipotek tesis edildiği, ipotek tesis edildiği tarihte ve halen taşınmazın davacı ...... ve davalı ...'un aile konutu olduğu, davalı banka tarafından davacı eşin rızasının alındığına ilişkin iddiasına dayanak olarak cevap dilekçesi ekinde sunulan fotokopi niteliğindeki belgenin incelenmesinde taşınmaz bilgilerinin boşluklar bırakılmak suretiyle tamamlanacak bir evrak olduğu, ilgili boşlukların doldurulmadan ve belge üzerine işlem tarihi yazılmadan sadece davacının ad, soyad ve imzasının alınmış olduğu, belgenin bu haliyle, tereddüte mahal vermeyecek şekilde, aile konutu olan davaya konu taşınmaz için mi yoksa başka bir taşınmaz için mi işlem yapılmak üzere hazırlanmış olduğunun net bir şekilde anlaşılamadığı, dolayısıyla malik olmayan eş rızası için kanun maddesi ile aranan tek koşul olan "açıklık" unsurunun sağlanmamış olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, ... adına ... ili, ... ilçesi, Kışla Mh. 27892 ada 1 parselde, 1.kat 9 nolu bağımsız bölüm olarak tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde diğer davalı ... lehine konulan 09.03.2016 tarih ve 8682 yevmiye nolu ve 200.000,00 TL tutarlı 1.derecede ipoteğin kaldırılmasına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde; aile konutu şerhinin tapuya işlenmediğini, kadının yazılı muvafakatinin dosya arasında mevcut olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının tüm yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.03.2022 tarih ve 2020/2053 Esas, 2022/440 Karar sayılı kararı ile dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine oy çokluğu ile karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili istinaf sebeplerini tekrarlamakla birlikte davanın kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümüne yönelik temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire’nin 13.10.2022 tarih ve 2022/4140 Esas, 2022/8132 Karar sayılı kararı ile toplanan delillerden tarafların 19.08.2021 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, evliliğin boşanma ile sona erdiği, dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği gerekçesi ile bu husus gözetilerek konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti hakkında dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alarak tayin ve takdir etmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki haklarını sınırlandırılmasının diğer eşin açık rızasına bağlı olduğu, bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işleminin geçersiz olacağı, bu geçersizliği, rızası gereken eşin konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebileceği, evlilik, boşanma yahut iptal kararıyla sona ermiş ise 4721 sayılı Kanun'nun 194 üncü maddesinin aile konutuna sağladığı korumanın da sona ereceği ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işleminin, yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanacağı; toplanan delillerden tarafların 19.8.2021 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı banka yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; sakat kurulan işlemin evliliğin sona ermesi ile baştan itibaren geçerli hale gelemeyeceğini, dava konusu taşınmazın boşanma ile mal rejimi tasfiyesine yönelik olarak davacı eşe devredilmesinin tartışılmamasının hatalı olduğunu, dava açıldığı tarihte haklı olduğunu ve davasının kabulü ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmamasının hatalı olduğu ileri sürerek kararın tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aile konutu olması nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasında, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile konusuz kalan davada haklılık durumunun değerlendirmeye alınmamasının doğru olup olmadığı, haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin hangi taraf aleyhine yükleneceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 6 ncı, 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Vekâlet ücreti de yargılama giderlerindendir. 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince davacı kadının davasının kabulüyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemiz bozma ilamında, tarafların 19.08.2021 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği, bu husus gözetilerek konusuz kalan dava hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti hakkında da dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda evliliğin boşanma yahut iptal kararıyla sona ermesi durumunda 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin aile konutuna sağladığı korumanın da sona ereceği ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işleminin yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanacağı gerekçesiyle tarafların boşanmaları nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davacı kadın aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de; Dairemizin 13.10.2022 tarihli ve 2022/4140 Esas, 2022/8132 Karar sayılı ilamıyla da belirtildiği üzere tarafların haklılık durumlarının davanın açıldığı tarihe göre belirlenmesi gerektiği ve dosyanın yapılan incelemesinden davacı kadının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. O halde, İlk Derece Mahkemesince davacı kadın yararına yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.