"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/804 E., 2023/1129 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/304 E., 2023/56 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle: tarafların 2009 yılından bu yana evli olduklarını, davalının sürekli şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, iki ortak çocukları olduğunu, müvekkilinin evliliğin üzerine yüklediği tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, evlendiği günden beri farklı boyutlarda ve şekillerde davalının şiddetine maruz kaldığını, müvekkilini küçük düşürdüğünü, sürekli hakaret ettiğini, sinkaflı sözler söylediğini, çocuklarının yanında da şiddet uyguladığını, müvekkili küçük çocuğu ...'e hamileyken, müvekkilini çocuk odasından yatak odasına kadar sürükleyerek dövdüğünü, müvekkilinin bir hafta boyunca boynunu bile oynatamayacak halde ...'e bakmaya çalıştığını, müvekkilinin çocuklarını düşünerek ailesine bir şey söylemediğini, müvekkilini çocukların yanında hakaretler ettiğini, aşağıladığını, darp ettiğini, davalının müvekkilinin cüzdanını, çantasını alarak çocuklarla sokakta bıraktığını, müvekkilinin civarda oturan akrabasına sığındığını, aynı gün babasıyla birlikte darp raporu alarak karakola gittiklerini, davalının psikolojik şiddet ve hakaretlerinin yanı sıra ekonomik olarakta şiddet uyguladığını, bu nedenlerle davanın evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile kabulü ile tarafların kabulüne, çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, çocukların her biri için aylık 500,00'er TL tedbir-iştirak, kendisi için aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, 120.000,00 TL manevî tazminat ve 80.000,00 TL maddî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan tahsiline, müvekkili adına kayıtlı ... plakalı aracın davalı kullanımında olması sebebiyle bu aracın müvekkilinin kullanımına verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 2009 yılından bu yana evli olduklarını, iki çocukları olduğunu, müvekkilinin eğitimli bir birey olduğunu, üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getiren bir baba olduğunu, davacının ev hanımı olduğunu, davacı-karşı davalı tarafın mahkemede gerçek dışı bir kanaat oluşturmaya çalıştıklarını, davacının tüm hareketlerinin müvekkilini gerçek dışı ithamlarla suçlayarak onu kusurlu göstermeye ve boşanma davasından maddî gelir elde etmeye yönelik olduğunu, müvekkilinin hayatını eğitime ve insanlara adamış bir insan olduğunu, davacı tarafın, müvekkilini kazandığı ücret ile ilgili küçük gördüğünü, davacı-karşı davalının müvekkilinin kişiliğine ve kişiselyetine aykırı sözler söylediğini, müvekkilinin sabırlı davranmaya çalıştığını ancak karşı tarafın müvekkilini tahrik edici davranışlarına devam ettiğini, ancak bu tartışmalar sonucunda müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir darp ve şiddet eyleminin olmadığını, davacının çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerine katkıda bulunmadığını, ortak çocukları ...'in annesinin evde yemek yapmadığını babaannesine söylediğini, bunun üzerine karşı tarafın ...'i odaya kapatarak ağlamasına sebebiyet verdiğini, ... plakalı aracın müvekkilinin babası tarafından alındığını, bu aracın alımında karşı tarafın herhangi bir katkısının olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, tedbir nafakasının kaldırılmasına, tarafların boşanmalarına ortak çocuklardan ...'in velâyetinin müvekkiline verilmesine, karşı tarafın talep ettiği yoksulluk ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2018 tarih ve 2017/531 Esas, 2018/1005 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesi vtarafların mahkememizce alınan beyanları, davacı tanıklarının beyanları, taraflara ait nüfus kayıt tablosu ile dosyamız içerisinde bulunan diğer tüm bilgi ve belgelerin hep birlikte değerlendirilmesi sonucunda; dinlenen davacı tanıklarının beyanlarında belirttikleri üzere davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığını kabul ettiği, dosyada bulan raporun da fiziksel şiddeti desteklediği anlaşılmakla taraflar arasındaki mevcut evlilik birliğinin davalının tam kusurlu tutum ve davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocukların velâyeti anneye verilmesine ve baba ile kişisel ilişki tesisine, velâyeti anneye verilen çocuk için davacı ve davalı tarafın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığından aylık 250,00’şer TL'den toplam aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, işbu nafakanın karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra ise bir defaya mahsus toptan 7.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı yararına 8.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 6.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili eksik inceleme, velâyet, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatlar yönünden; davacı kadın vekili tarafından kişisel ilişki, nafakalar, yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2022 tarih ve 2019/897 Esas, 2022/120 Karar sayılı kararı ile; kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm kısmında çelişki olması nedeniyle İlk Derce Mahkemesi kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığını kabul ettiği, dosyada bulan raporun da fiziksel şiddeti desteklediği, taraflar arasındaki mevcut evlilik birliğinin davalının tam kusurlu tutum ve davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığı gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocukların velâyeti anneye verilmesine ve baba ile kişisel ilişki tesisine, velâyeti anneye verilen çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kadın yararına15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı yararına faiziyle birlikte 25.000,00 TL maddî tazminat ile, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve hükmün bütünü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında belirtildiği evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; eşine şiddet uygulayan erkek tam kusurlu kadına atfı kabil bir kusurun varlığı ispatlanamadığı, Mahkemenin kusur tespiti doğru olduğu gibi tarafların boşanmalarına karar verilmesi de usul ve yasaya uygun olduğu, tazminata hükmedilen koşulları ile boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan kadına yararına yoksulluk nafakasına hükmolunması usul ve yasaya uygun olduğu gibi, miktarları da hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde uygun olduğu, her ne kadar davacı kadın tarafından maddî manevî tazminata faiziyle hükmolunması talep edilmiş olmasına karşın sadece maddî tazminat yönünden faize hükmolunup manevî tazminat yönünden faize karar verilmemesi doğru değil ise de bu yön kadın tarafından istinafa getirilmediğinden yanılgıya işaret edilmekle yetinildiği, ortak çocukların fiili olarak anne yanında kalıyor oluşu dikkate alınarak, velâyetin anneye verilmesi çocukların menfaatine olduğu gibi velâyeti kendisine verilmeyen ebeveynin çocukların giderlerine katkıda bulunması gerektiğini, ortak çocuklar için iştirak nafakası hükmedilmesi doğru olduğu gibi miktarı da makul olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın tümüyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatlar, velâyet ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.