"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/665 E., 2023/822 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/240 E., 2021/188 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne ve tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek eşin ortak hane ve kadın eş ile yeterince ilgili olmadığı, kadın eşin ailesi ile görüşmesini istemediği ve bu hususta kadın eşe duygusal baskı yaptığı ve yine erkek eşin evin geçimi ile yeterince ilgilenmediği, davacı kadın eş ve ailesine negatif davranış ve tutum içinde olduğu, kadın eşin ise; erkek eşinin çocuk isteğine "köpek edinebiliriz, çocuğa gerek yok" şeklinde cevap verdiği, erkek eşin çocuk isteğine olumlu yaklaşmadığı, evlilik birliğinin davacı kadın eşin az, davalı erkek eşin ağır kusuruna dayalı olarak onarılmaz derecede sarsıldığı gerekçesi ile davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, davacı-davalı kadının tedbir nafakası talebinin reddine, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalı-davacı erkekten tahsili ile davacı-davalı kadına ödenmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren 15.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten tahsili ile davacı-davalı kadına ödenmesine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili; kusur tespiti, erkeğin davasının kabulü, tedbir nafakası talebinin reddi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili; kusur tespiti ile kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına karşı ilgisiz davrandığı, ekonomik şiddet uyguladığı, kadının eve gelmesi isteğini yerine getirmemesi durumunda iletişimi keseceği, para vermeyeceği konusunda tehdit ettiği, ağabeylerinin eşlerinin kadının davrandığı şekilde davranması halinde tokat yiyeceklerini belirttiği, çocuk yapmayacaklarsa aynı yatakta yatmanın anlamı olmadığını söylediği sabit olduğu, kadının da erkeğin Şırnak'ta Üniversitede çalıştığını bilerek evlenmesine rağmen İstanbul'a tayin olması konusunda erkeğe baskı kurduğu, erkeğin çocuk sahibi olma isteğine hoş karşılanmayacak şekilde cevap verdiği, ailesinin yanına gittiğinde 2-3 ay kadar kalarak erkeği yalnız bıraktığı sabit olduğu yaşanan olaylar karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkek ağır kadın az kusurlu olduğu, tazminatların miktarı az olduğu, kadın için tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmekte iken ret kararı verilmesi doğru olmadığı, yoksulluk nafakası koşulları oluşmakla birlikte tarafların yaşları, evlilik süreleri, çocukları bulunmayışı dikkate alındığında süresiz yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmadığı, tarafların kusur tespitine yönelik istinaf taleplerinin dayanılan ve ispat edilen vakıalar yönünden hükmün gerekçesi düzeltilerek sonuçta erkek ağır kadın az kusurlu olduğundan reddine, davacı-davalı kadının erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf talebi ile davalı-davacı erkeğin, kadının boşanma davasının kabulü ve fer'îlerine yönelik istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine, davacı-davalı kadının tedbir nafakası ve tazminatların miktarına ilişkin istinaf talepleri ile davalı-davacı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500,00 TL'den 3 yıl karşılığı belirlenen toplam 18.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davalı-davacı erkekten tahsili ile davacı-davalı kadına ödenmesine, 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten tahsili ile davacı-davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı davalı kadın vekili; nafakaların ve tazminatların miktarı ile süreli yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda kadın yararına tedbir ve toptan yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı- davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı- davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı- davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2.Davacı-davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.