"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1150 E., 2023/1098 K.
KARAR : Tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1262 E., 2022/318 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiklerini, ortak iki çocuklarının bulunduğunu, erkeğin evliliğinden başından itibaren müvekkiline karşı aktif bir cinsel hayat içerisinde bulunmak istemediğini, internet üzerinden escort kadın aratması yaptığını, ayrıca müvekkiline karşı fiziksel şiddet eylemlerinin olduğunu, davalı-davacının sürekli olarak borçlanmalarının olduğunu, müvekkilini boşanmaya iten son olayın ise ''Uşak eve gelen escort'' olarak kayıtlı numara ile konuşması üzerine müvekkilinin davalı-davacıya bu hususu sorduğunda, davalı-davacının bu hususu kabul ettiğini, hatta fiyatını dahi belirttiğini, bu gibi nedenlerle davalı-davacının kusurlu davranışları olduğunu belirterek tarafların zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklardan ... yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 2.000,00 TL, ... yararına ise aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik sayılan ziynetleri için 1.000,00 TL ziynet alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiş, 20.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de ziynetlerin aynen iadesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı-davalıyı el üstünde tuttuğunu, müvekkilinin yoğun bir şekilde çalıştığını, evinin ve çocuklarının ihtiyaçlarına seve seve koştuğunu, müvekkili hakkındaki sadakate aykırı davranışların olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ayrıca davacı-davalının kıskançlık şeklinde hakaretleri olduğunu, bu evlilikte kusurlu olan tarafın davacı-davalı olduğunu, davacı-davalının ailesinin evliliğe müdahalelerine sessiz kaldığını, kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri de ihmal ettiğini ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyet haklarının ortak olarak kullanılmasına, müvekkili ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, davacı-davalı tarafın ziynet alacağı ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dinlenen tanık beyanlarına ve dosyadaki belgelere nazaran esas davada zina sabit görülmemekle zina yönünden açılan davanın reddine, terditli olarak açılan temelden sarsılmaya bağlı boşanma davasında ise; erkeğin güven bozucu hareketlerinin varlığı, ev sorumluğunu yeterince almaması, çocuklara şiddet uygulamış olması gözetildiğinde evlilik birliğinin sürdürülmesinin beklenilmeyecek biçimde temelden sarsıldığının kabulüyle tarafların boşanmalarına, karşı dava yönünden ise; davalı-davacı erkeğin kadına psikolojik baskı oluşturan kıskançlığıyla evliliği çekilmez hale getirdiği ve davalı-davacı erkeğin kusurunun daha ağır olduğu gerekçesiyle karşı davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin SİR gözetilerek davacı-davalı anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... için aylık 900,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, ortak çocuk ... için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile davacı-davalı kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile 7 adet 22 ayar, her biri ayrı ayrı 14'er gr bilezik, 1 adet 22 ayar, 18 gr burma bilezik, 2 adet 14 ayar, her biri ayrı ayrı 10'ar gr bilezik, 1 adet 14 ayar, 5 gr zincir ve kolye ucu, 1 adet 14 ayar, 5 gr alyans, ve 25 adet çeyrek altının aynen davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendisinin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddi, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti ile tazminatların ve nafakalarının miktarlarına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadının boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmolunan tazminatlar, kendisinin tazminat taleplerinin reddi ve velâyete yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadının unsurları oluşmayan zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesinde, asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde, fiili durum, çocukların anne şefkatine muhtaç yaşta oluşu, SİR tespitleri gözetildiğinde velâyete dair yapılan düzenlemede, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarında ve kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde; tespit edilen kusur durumu dikkate alındığında tazminat taleplerinin reddedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların hükmün bu kısımlarına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine; İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleştiği anlaşılan kusurlu davranışların yanında davacı-davalı kadının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri de ihmal ettiği, gerçekleşen bu duruma göre; evlilik birliğinin temelinde sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-davacı erkeğin kadına nazaran yine de ağır kusurlu olduğu, iştirak nafakalarının ve kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu, ziynet alacağı davasının gerekçesinin yetersiz olduğu gerekçesi ile erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile kusura ilişkin gerekçesinin gösterilen şekilde düzeltilmesine, davacı-davalı kadının iştirak nafakaları ve tazminat miktarlarına; davalı-davacı erkeğin ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk ... için 2.000,00 TL ve ortak çocuk ... için 1.000,00 TL iştirak nafakasına, gerekçe eklenmek suretiyle ziynet alacağı davasının kabulü ile sayılan ziynetlerin aynen iadesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kendisinin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddi, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti ile tazminatların ve nafakalarının miktarlarına yönelik kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek davacı-davalı kadının boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmolunan tazminatlar, kendisinin tazminat taleplerinin reddi ve velâyete yönelik kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının zina nedenli davasının kabulü gerekip gerekmediği, kadının ve erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davalarının kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.