Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8366 E. 2024/6614 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizliğe sebebiyet veren kusurun kimden kaynaklandığı, kadın ve çocuklar yararına nafaka ve kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur dereceleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile paranın alım gücü ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler birlikte değerlendirildiğinde, kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve 174. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca yetersiz kaldığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi tazminat yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1832 E., 2023/834 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak yeniden hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/172 E., 2022/202 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 inci maddesi hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle, bu talepleri uygun görmez ise tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 500.000,00 TL maddî, 500.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarına kabul etmediği kadının tam kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat ve diğer taleplerinin reddine ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dosyaya hayata kast yönünden yansıyan herhangi bir eylem olmadığı; pek kötü davranış yönünden yapılan incelemede zulüm, işkence, ağır eziyet, aç bırakmak, zorla hürriyetinden yoksun bırakmak, anormal cinsel ilişkiye zorlamak ve acımasızca fiziksel şiddet uygulanmak şeklinde herhangi bir eylem tespit edilmediği, yine onur kırıcı davranış yönünden yapılan değerlendirmede davacının namus ve şerefini ağır surette ihlal eden onur kırıcı bir eylem tespit edilemediği anlaşılmakla, dosya kapsamı itibariyle iddia edilen geçimsizlik sebepleri ve esas yönünden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 inci maddesine dayalı boşanma davası açma şartlarının oluşmadığının takdir edildiği, davacının 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesine dayanılarak açılan davasının reddine karar vermek gerektiği, evlilik birliği içerisinde davalının davacıya şiddet uygulamasından sonra davacının bir kaç kere evi terk ettiği, ancak ailelerin araya girmesinden sonra tarafların barıştıkları, birlikte yaşadıkları anlaşıldığından önceki şiddet olayların davacı tarafından affedilmiş olduğu, ancak tarafların son ayrıldıkları olayda davalının, davacıya şiddet uygulamasından dolayı davacının kolunda ve göğsünde morluk olduğu, her ne kadar bu husus adli kolluk ve birimlere şikayet olarak yansımamışsa da, söz konusu durumun davacı tanıkları ... ve ... tarafından bizzat görüldüğü, esas olanın tanıkların doğru söylediği yönündeki kabul olduğu, aksi yönde bir delilin bulunmadığı, bu hali davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığının sabit olduğu, davacının sair iddiaları yönünden ise herhangi bir ispatın mevcut olmadığı; davalının karşı kusur olarak belirttiği iddialara dair dinlenen tanıklar neticesinde davalının ileri sürdüğü herhangi bir vakıaya dair ispatın mevcut olmadığı anlaşılmakla; davalının tam kusurlu bu davranışı nedeni ile taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davacı ... tarafından terditli olarak 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddine, tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davalı ...'un maddi ve manevi tazminat taleplerinin, davada taraflar için takdir edilen kusur durumları dikkate alınarak reddine, davacının ziynet eşyası ve ev eşyası alacağı taleplerinin bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, ziynet eşyası ve ev eşyası alacağının tefrik edilen dosya üzeriden değerlendirilmesine, bu dosya üzerinden ziynet eşyası ve ev eşyası alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar, çocuklar lehine hükmedilen nafaka miktarı kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talebi ile davacının 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesine dayalı boşanma davasının reddedilmesi sebebiyle lehlerine vekalet ücreti hükmedilmediği gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, davalı adına kayıtlı taşınmazlar bulunması mobilya işi yapıyor olması, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının az olduğu 4721 sayılıKanu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası takdiri gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun davacının kabulü ile; Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesinin 24.03.2022 tarih, 2021/172 Esas, 2022/202 Karar sayılı kararının "8 ve 9" nolu bentlerinin kaldırılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince, kaldırılan konular hakkında düzelterek yeniden karar verilmesi gerektiğinden; ortak çocuklar lehine boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00'şer TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, davacının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 100.000,00 TL maddî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 100.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine ve çocuklar lehine takdir edilen nafakalar ve tazminatlar ve miktarları, erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizliğe sebebiyet kusurun kimden kaynaklandığı, kadın ve çocuklar yararına nafaka ve kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, nafakaların ve tazminatların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı maddesi 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı ve 182 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddi tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,

2. Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.