Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8395 E. 2024/6240 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası talebinin yerindeliği.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının kapsamı gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve TMK 174. madde ile TBK 50. ve 51. maddeleri uyarınca daha uygun bir miktar tayin edilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin kısmının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/209 E., 2023/490 K.

KARAR : İstinaf talebinin kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/212 E., 2020/917 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1998 yılında evlendiklerini, ortak 2 çocuklarının olduğunu, davalı ile fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediğini, kendisine ilgi göstermediğini, davalının çalışmak istediğini, kendisinin ise buna karşı çıktığını aralarında bu yüzden tartışmaların çıktığını, davalının ortak çocukları da yanına alarak evi terk ettiğini, 2,5 aydır ayrı yaşadıklarını, evliliklerinin devam etmesinin mümkün olmadığını belirterek davalı ile evlilik birliğinin temelinen sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocukların velâyetinin davalıya verilmesini ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ocak ayından bu yana ayrı yaşamakta olduğunu, tarafların ortak 2 çocuklarının olduğunu, davacının 3 yıldır aşırı derecede alkol kullandığını, eve geç saatlerde geldiğini, eşine ve ortak çocuklarına hakaret içeren sözler söylediğini, müvekkilini evden kovmak ve boşanmakla tehdit ettiğini, müvekkilinin eşini defalarca affettiğini ancak son olaydan sonra davacının evde bardakları kırdığını, davacıya ve ortak çocuklara hakaretler, tehditler savurarak onları evden kovduğunu, tüm bu olaylardan dolayı müvekkilinin ayrılmak zorunda kaldığını belirterek davacının davasının reddine, açmış oldukları boşanma davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için 1.500,00 TL iştirak, müvekkili için aylık 2.500,00TL yoksulluk nafakası bağlanmasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak şimdilik 3.000,00 TL katılma alacağının müvekkiline ödenmesine ve yargılama gidelerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya şiddet uyguladığı, sık sık evden kovduğu, davacının alkol kullanması nedeniyle taraflar arasında tartışmaların çıktığı, davacının davalıyı odaya hapsettiği, davalının çalışmasına engel olduğu, davacının evde sık sık alkol aldığı, sarhoşken eşyaları kırdığı, eve para bırakmadığı ve evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin davacı karşı davalının kusurlu davranışları nedeniyle onarılmaz derecede temelinden sarsıldığı, davacı karşı davalının aksini ispata yarar bir delil ve tanık sunmadığı, birliğin devamında taraflar, çocuk ve toplum için bir fayda kalmadığı kanaatine varılarak, asıl davanın reddine; karşı davanın kısmen kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak küçük çocuk 15.06.2004 doğumlu ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba kişisel ilişki kurulmasına, Mahkememizin 07.11.2019 tarihli ara kararı ile kadın ve çocuk lehine aylık 300,00'er TL üzerinden hükmedilen tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına, hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00 TL üzerinden iştirak nafakası olarak devamı ile erkekten alınarak kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin nafaka taleplerinin reddine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp, kadına verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna müracaat etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; eşine şiddet uygulayan, sık sık evden kovan, alkol kullanması nedeniyle taraflar arasında tartışmaların çıkmasına sebep olan, eşini odaya hapseten, çalışmasına engel olan, evde sık sık alkol alan, sarhoşken eşyaları kıran, eve para bırakmayan, evin ihtiyaçlarını karşılamayan erkek tam kusurludur. Kadına atfı kabil bir kusurun varlığı ispat edilemediğinden hüküm altına alınan tazminatların miktarları azdır. Açıklanan nedenlerle davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin esastan reddine; tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tazminatlara ilişkin 9. bendinin kaldırılmasına ve 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp, kadına verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat miktarlarını yönünden, temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası talebimizin kabulü ve tazminat miktarının uğranılan maddî- manevî zararı bir nebze de olsun giderecek miktara çıkarılmasını talep ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, maddî ve manevî tazminat miktarları ile yoksulluk nafakası talebi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevi tazminat miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin Levent'te yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Meryem'e iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.