Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8397 E. 2024/7316 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen manevi tazminat miktarının azlığı nedeniyle temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri ve paranın alım gücü gözetilerek hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu ve hakkaniyet ilkesine uygun olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/424 E., 2023/645 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/893 E., 2020/1024 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1995 yılında evlendiklerini, bu evlilikten müşterek iki çocuklarının olduğunu, davalı tarafın evliliğin getirdiği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortak çocuklara babalık görevini yapmadığını, davacının bütün yükü göğüslediğini, davalı tarafın sürekli tartışma çıkardığını, davacıya sair cisimlerle şiddet uyguladığını, davacının evliliğin yürümesi ve düzelmesi için çaba sarf ettiğini, davalının uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddetin arttığını, davalının hamilelik süresi boyunca davacının hiç ilgilenmediğini, ortak çocuk ...'nin doğumunda davacının hastaneye belediyenin ambulansı ile tek başına gittiğini, davalının maddî ve manevî olarak bir katkıda bulunmadığını, davacının 15 yıl boyunca tek başına geçici ve küçük işlerde çalıştığını, davalının evi terk ettiğini, bu durumun sonucunda ortak çocukların psikolojik sorunlar yaşadığını, tedavi gördüğünü, davalının ortak çocuk ...'nin düğününe dahi katılmadığını, davalının evlilik dışı ilişkilerinin olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, evliliğin devamında toplum ve taraflar yönünden bir fayda kalmadığını, tüm bu nedenlerle ortak çocukların eğitim, sağlık ve geçimine ilişkin giderlere karşılık 50.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, aynı miktar nafakanın kararın kesinleşmesiyle yoksulluk nafakası olarak devamını, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, adli yardım taleplerinin kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

II. CEVAP

Davalı- erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının evlilikten bir süre sonra davacının psikolojik sorunları olduğunu fark ettiğini, davacının Kleptomani hastalığı olduğunu, bilinen bir tedavisinin olmadığını, davacının bu hastalığı nedeniyle davalının çevresi tarafından dışlandığını, davacının arkadaşlarının evlerinden ufak tefek eşyalarının eksildiğini, davacının hastalığını arkadaşlarının bildiğini, davalının arkadaşlarının bu konuda kendisini uyardığını, tarafların market alışverişi yaptıkları bir gün sebze poşetinden bir takım eşyaların çıktığını, market görevlilerinin bu durumu fark ettiklerini, davalının zan altında kaldığını, davalının evliliğin devam etmeyeceğini anlaması üzerine boşanma davası açtığını, davalının duruşmadaki duygusal tavırları nedeniyle mahkemenin taraflara süre verdiğini, bu süreçte tarafların ayrı yaşama kararı aldıklarını, davacının 2 aylık hamile olduğunu söylediğini, davacının doğacak ortak çocukları için kendini düzelteceğine dair söz verdiğini, tekrar bir arada yaşamaya başladıklarını, bu süreçte evliliklerinin sorunlu bir şekilde devam ettiğini, gün geçtikçe davacının Kleptomani hastalığının ilerlediğini, davacının başka bir erkekle görüştüğü duyumunu aldığını, hem ekonomik hemde içinde bulunduğu sosyal çöküntü nedeniyle davalının boşanma davası açmadığını, 15 senedir ayrı yaşadıklarını, davalının ortak çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiğini, baba-kız ilişkilerinin devam ettiğini, 2009 yılında davacının evlilik dışı ilişki yaşadığı bir kişiden çocuğu olduğunu, tarafların ortak çocuğu ... davacı annesinin yaşadığı evlilik dışı ilişkilerine şahit olduğunu, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarını, davacının tazminat ve nafaka taleplerinin reddini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacıya bırakılmasını talep ve beyan ettiği görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının da kabul ettiği üzere uzun süre önce davalının müşterek haneyi terk ettiği ve müşterek haneye dönmeyerek ayrı yaşama devam ettiği, davalının davacı ve ortak çocuklara karşı ilgi, sevgi ve bakım yükümlülüklerini yerine getirmediği, fiziksel şiddet uyguladığı, ortak çocuk ...'nin kanser tedavisi ve bakım sürecinde davacıyı ve çocuğu yalnız bıraktığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu anlaşılmış, tarafların karşılıklı sair iddia ve beyanlarının somut delillerde ispatlanamadığı sebebi ile itibar edilmeksizin davalının geçimsizliğe tam kusurlu hal hareket ve davranışları ile sebep olduğu kanaatine varılmakla davacının boşanma talebinin kabulüne tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı yararına dava tarihinden itibaren geçerli aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 1.000,00 TL'ye artırılmasına, kararın kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların ortak çocuğu ... yararına dava tarihinden geçerli aylık 250,00 TL tedbir nafakasının ergin olduğu 13.09.2020 tarihine kadar devamına, iştirak nafakası talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafaka, maddî ve manevî tazminat yönünden fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacının alacak talepli davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat ile nafaka yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; red edilen alacak ve ortak çocuk ... lehine hükmedilen iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadın ortak çocukların eğitim, sağlık ve geçimine ilişkin giderlere karşılık 50.000,00 TL alacak talebinde bulunulduğu, bu istek boşanmanın fer'î niteliğinde olan maddî tazminat olmadığından nispi harca tabii olduğu, başvuru harcı tüm talepleri kapsamakla birlikte bu talep yönünden Harçlar Kanunu 30 ve 32 nci maddeleri gereğince eksik nispi harcın tamamlanarak, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi doğru olmadığı, davacı kadının ortak çocuk ... lehine hükmedilen tedbir nafakası ile iştirak nafakası talebinin reddi, maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf talepleri ile davalı erkeğin kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat ile nafakalara yönelik istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine, davacı kadının red edilen alacak talebine yönelik istinaf talebinin kabulüne, kararın 8. bendinin kaldırılmasına, bu talep yönünden Harçlar Kanununun 30 ve 32 nci maddeleri gereğince nispi harca ilişkin işlem yapılarak sonucu uyarınca yeniden hüküm kurulmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen manevî tazminat miktarı ve iştirak nafakası talebinin reddi yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, manevî tazminat miktarı ve iştirak nafakası miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174, 370, 371 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne nazaran, kadın yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen manevî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.