"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1106 E., 2023/823 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/327 E., 2022/113 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı -davalı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.
Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 02.06.2003 tarihinde evlendiklerini, tarafların bu evlilikten 15.11.2001 doğumlu ... isimli ortak çocukları bulunduğunu, taraflar arasında devam eden evlilik birliğinin davalının şiddet, kötü muamele, hakaret ve tehdit gibi eylemleri neticesinde çekilmez hal aldığını, davalı-davacının müvekkiline karşı uyguladığı en son şiddet eylemi sonrasında müvekkilinin yüzünün ve gözünün morluklar içerisinde olması nedeniyle temelinden sarsıldığını beyanla, tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası şeklinde devam etmek üzere dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası takdirine, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; hakkındaki iddiaların soyut nitelikte olduğunu, sürekli darp iddiasına rağmen bir kere rapor alınmış olduğunu, kadının savurgan ve kendisine karşı ilgisiz olduğunu, cinsel hayattan soğutucu davranışlar sergilediğini, kendisine hakaret ettiğini ve onur kırıcı sözler söylediğini, kendisine yaşından dolayı tiksindiğini söylediğini, aile konutunu kendi isteğiyle uzun süreli olarak terk ettiğini, giderken ev eşyalarını götürdüğünü, kadının babasının TOKİ taksitlerini ödediğini, çocuğu için baldızın hesabına para gönderdiğini, tüm bu sebeplerle asıl davanın reddine, boşanmaya karar verilmesine, ev eşyalarının iadesine, 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarına göre erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, hakaretler üzerine kadının evden ayrıldığı, kadının annesine küfrettiği, kadını toplum içinde aşağılayıp cahillikle küçümsediği, mutfak masrafları konusunda kavga çıkardığı ve kadını birkaç kez evden attığına ilişkin kusurların; kadının ise ramazan aylarında ramazanı evinde geçirmediği, sık sık ve uzun sürelerde baba evinde kalarak ayrı durduğu hususunun sabit olduğu; karşılıklı boşanma davasındaki iddialar ve sabit görülen hususlar göz önüne alındığında erkeğin ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varılarak asıl dava yönünden davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, davacı- davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, kadın yararına karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere 450,00 TL tedbir nakafasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, çocuğun velâyetinin davacı-davalı anneye verilmesine, davalı-karşı davacı baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine dava tarihinden itibaren hükmedilen 350,00 TL tedbir nafakasının 29.04.2022 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL olarak alınmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, erkeğin açtığı karşı davanın reddine, erkeğin karşı davada istemiş olduğu ev eşyası istemi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davalı -davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine nafaka ve tazminatlara hükmedilmesi, reddedilen karşı davası yönlerinden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğundan bahisle kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine hükmedilmiş, erkeğin karşı davası reddedilmiş ise de davacı- davalı kadının boşanmaya neden olan olaylarda az kusurunun bulunmasına göre davalı- davacı erkek tarafından açılan karşı boşanma davasının da kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinin ile eldeki boşanma davası çekişmeli olduğu (TMK m.166/1) halde, hükümde anlaşmalı boşanmaya ilişkin TMK’nın 166/3. maddesinin yazılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile erkeğin karşı davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile boşanma davasının hukuki niteliği esas alınarak İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle erkeğin karşı davasının kabulüne ancak asıl davada verilen boşanma hükmü kesinleştiğinden boşanma hususunda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karşı davada harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kadına yükletilmesine, erkek vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı -davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı -davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve erkeğin davasının kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Rabia'ya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.