"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/189 E., 2023/477 K.
...
...
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının ... erkeğin davasının kabulü yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; ... erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle;davalının psikolojık rahatsızlıkları olduğunu, davalının annesinin rahatsızlığı nedeniyle Ankara'ya gittiğini daha sonra ailesinin davalıyı geri göndermediğini, davalının anne ve babasının rahatsızlığı nedeniyle yarım insan tabirine gelen hakaretlerde bulunduklarını, müvekkilin anne ve babasına sinkaflı sözler sarf ettiklerini ve davalının tüm bu olanlara sessiz kaldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkil lehine 50.000 TL maddî 50.000 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların davalının anne ve babası ile yaşadıklarını, davalının psikolojik rahatsızlığının bulunduğunu, müvekkile şiddet uyguladığını, davalının rahatsızlıklarının evlilik öncesinde saklandığını, tarafların çocuğu olmadığını, bunun için tedavi gördüklerini ancak davalının ailesi tarafından müvekkile baskı uygulandığını, ailesini görmeye gidemediğini, müvekkilin de gördüğü şiddet ve baskıdan dolayı artık dönmek istemediğini ve ailesinin yanına sığındığını belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, müvekkil lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 04.11.2021 tarihli ve 2020/101 Esas, 2021/816 Karar sayılı kararıyla; davalı-davacı kadının kök ailesini ziyarete gittiği ve kök ailesinin kızlarını geri göndermediği ve bu sebeple davalının evine dönmediği yaşanılan olaylar neticesinde taraflar arasındaki evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmadığı, meydana gelen geçimsizlikte davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile ... erkeğin boşanmaya davasının kabulüne, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurunun tam olduğu, kadının kusurlu eyleminin eşinin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığından ... erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, ... erkeğin maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne, birleşen dava açısından; dosyadaki belgelerden, ... erkeğin akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı bir dava bulunmadığı, akıl hastası olan erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kendisine kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile davalı-davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayanılarak açılan boşanma davasının reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı yararına 8.000,00 TL maddî tazminata, davacının manevî tazminat talebinin reddine, davalı kadın lehine 350,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, davacı kadın tarafça açılan boşanma istemli davanın reddine, davacı kadın tarafça açılan ziynet eşyasının iadesine yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın, erkeğin kabul edilen asıl boşanma davası, aleyhine hükmedilen maddî tazminat, reddedilen karşı boşanma davası, ziynet eşya alacağı, kusur, tazminatlar, lehine hükmedilen nafaka miktarları yönünden, davacı- davalı erkek, aleyhine hükmedilen nafaka, reddedilen manevî tazminat, lehine hükmedilen tazminat miktarı, kusur yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 20.01.2022 tarih ve 2022/108 Esas, 2022/107 Karar sayılı kararı ile; yargılama sırasında davacı- davalı erkeğin taraf ehliyetinin bulunmaması sebebiyle yasal temsilcisi olarak velisi babası ...'nun veli olarak atandığı, İlk Derece Mahkemesince gerekçeli karar başlığında davacı davalının yasal temsilcisi gösterilmeden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, ayrıca davacı davalı erkek yasal temsilcisi veli ... vekilleri Av.... ile Av. ... 'un dosya içerisine ibraz ettiği vekâletname genel davalara ilişkin vekâletname olup boşanma davasında temsil yetkisini içeren fotoğraflı özel vekâletname olmadığı, boşanmanın kişiye sıkı sıkı bağlı haklardan olması nedeniyle boşanma davasında yasal temsilcinin kendini avukat ile temsil ettirmesi durumunda sunulacak vekâletnamenin özel yetki içermesi, yani boşanma davası için boşanma davalarını takip yetkisi içermesi ve fotoğraflı olması gerektiğinden, belirtilen eksikliklerin kamu düzeninden olduğu ve re'sen nazara alınması gerektiği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 22.02.2022 tarih ve 2022/94 Esas, 2022/157 Karar sayısı ile belirtilen kararı ile davalı- davacı kadının kök ailesini ziyarete gittiği ve kök ailesinin kızlarını geri göndermediği ve bu sebeple davalının evine dönmediği, yaşanılan olaylar neticesinde taraflar arasındaki evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmış olup, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmadığı, meydana gelen geçimsizlikte davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu anlaşıldığından ... erkeğin boşanmaya davasının kabulüne, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurunun tam olduğu, kadının kusurlu eyleminin eşinin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığından ... erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, ... erkeğin maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne, birleşen dava açısından; dosyadaki belgelerden, ... erkeğin akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı, akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı bir dava bulunmadığı, akıl hastası olan erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kendisine kusur yüklenemeyeceği, bu sebeple davalı-davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayanılarak açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı yararına 8.000,00 TL maddî tazminata, davacının manevî tazminat talebinin reddine, davalı kadın lehine 350,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, davacı kadın tarafça açılan boşanma istemli davanın reddine, davacı kadın tarafça açılan ziynet eşyasının iadesine yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, maddî tazminat miktarı, reddedilen manevî tazminat, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası yönünden, davalı- davacı kadın vekili, kabul edilen asıl boşanma davası, reddedilen birleşen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen ziynet alacağı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası miktarı, aleyhine hükmedilen maddî tazminat miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.05.2022 tarihli ve 2022/975 Esas, 2022/954 Karar sayılı kararıyla; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili tarafından, erkeğin davasının kabulü, kendi boşanma davasının reddi, ziynet alacağı davasının reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 10.11.2022 tarihli kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden; her ne kadar mahkemece davalı-davacı kadına kök ailesinin ziyaretine gittiği ve kök ailesinin kızlarını geri göndermediği, bu sebeple davalı-davacının eve dönmediği yönünde kusur yüklenmiş ve evlilik birliğini sona erdiren olaylarda kadın tamamen kusurlu kabul edilmişse de; tarafların evlilik birliğinin devam ettiği süreçte erkeğin ailesi ile birlikte yaşadığı, bu şartlar altında kadının eve dönmek istememesinin kendisine kusur olarak yüklenemeyeceği, ortada terk hukuki sebebine dayalı açılmış bir dava da bulunmadığı, Mahkemece haklı sebeple evden ayrılan kadına eve dönmemesinin kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu değerlendirilmekle, davacı- davalı erkeğin davasının da reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, ... erkek tarafından davalı-davacı kadının evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmasına sebep olan kusurlu eylemlerinin varlığı yasal deliller ile ispatlanamadığından ... erkeğin boşanmaya ilişkin davasının reddine, davalı kadın lehine 350,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadın tarafından açılan birleşen dosyadaki boşanma ve ziynet eşyalarının iadesine yönelik mahkeme hükmünün kesinleşmiş olması sebebiyle yeniden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili; boşanma davasının ve fer'îlerin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının evden gittiği ve geri gelmediği, aleyhe hükmedilen tedbir nafakasının hatalı olduğu, erkeğin kendi geçimini zor sağladığı, malulen emekli olduğu kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kendi davasının ve fer'îlerinin reddi, tedbir nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasının ve fer'îlerinin reddi ile kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı- davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...