"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2430 E., 2022/1990 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Soma 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/461 E., 2021/278 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yoksulluk nafakası yönünden kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu gerekçesi ile başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşnama ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı eşinin sürekli tartışma ve kavga çıkardığını, ev ile ilgilenmediğini, yemek yapmadığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, evi otel gibi kullandığını, cevap dilekçesindeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ve kabul etmediğini, taleplerinin fahiş olduğunu, evlilik birliğinin tamelinden sarsıldığını beyanla boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın davaya cevap dilekçesinde; davacı eşinin ailesinin etkisi ile hareket ettiğini, kendisine karşı "delisin, manyaksın" şeklinde söylereyek aşağılayıp hakaret ettiğini, dışladığını, psikolosik baskı uyguladığını ve çalışmasını engellediğini, davacı eşinin beyanlarını kabul etmediğini beyanla davanın reddine, boşanma kararı verilmesi halinde 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL manevî, 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2017 tarih ve 2017/82 Esas, 2017/490 Karar sayılı kararı ile; davalı kadının davacı eşine karşı hakaret etttiği, tartışmalarında tahrik ettiği, eve geç geldiği, bir kaç gün dahi gelmediği, "arkadaşımda kaldım, patronumda kaldım" şeklinde söylediği, evdeki sorumluluklarını yerine getirmekten kaçındığı, buna göre davalı kadının kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesine, davalı kadın lehine karar verilen 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalın kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın tarafından, davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.11.2019 tarih ve 2018/565 Esas, 2019/1513 Karar sayılı kararı ile; Mahkemenin tefhim edilen kısa kararında yoksulluk nafakası yönünden hüküm kurulmadığı halde gerekçeli kararda davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, doyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;davalı kadının davacı eşine karşı hakaret etttiği, tartışmalarında tahrik ettiği, eve geç geldiği, bir kaç gün dahi gelmediği, "arkadaşımda kaldım, patronumda kaldım" şeklinde söylediği, evdeki sorumluluklarını yerine getirmekten kaçındığı, buna göre davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk yargılama aşamasında reşit olduğundan velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadın lehine verilen 300,00 TL tedbir nafakasının 09.07.2020 tarihinden itibaren 250,00 TL arttırılarak, 550,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalın kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın, Mahkeme kararının kaldırılması üzerine tekrar delil bildirilmesi gerekirken önceden dinlenen tanık beyanları ile yetinildiğini, ortak çocuğun davacı babasının etkisi altında tanıklık yaptığını, beyanlarının gerçek olmadığını, davacı eşinin kendisini akıl hastası olmakla suçladığını, boşanmaya zorladığını ve evden kovduğunu, taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının davaya cevap dilekçesinde herhangi bir delile dayanmadığı, buna rağmen Mahkemece delil sunması için süre verilmiş olduğu, Mahkeme kararının kaldırılması üzerine taraflarca yeniden delil sunulmasının ise kanunen mümkün olmadığı, davalı kadına yüklenen kusurların ispatlandığı, tam kusurlu olması nedeniyle davalı kadın yönünden maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı kadının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın, Mahkeme kararının kaldırılması üzerine tekrar delil bildirilmesi gerekirken önceden dinlenen tanık beyanları ile yetinildiğini, delil toplanmadığını, ortak çocuğun davacı babasının etkisi altında tanıklık yaptığını, beyanlarının gerçek olmadığını, aralarındaki asıl geçimsizlik sebebinin davacı eşinin başka kadınla ilişkisi olduğunu, davacı eşinin dilekçesinde bunu itiraf ettiğini ancak bu hususun değerlendirilmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davalı kadın lehine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve eksik inceleme bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.