"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1011 E., 2023/1165 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/407 E., 2023/673 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma ve fer'îleri bakımından davaların konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının erkeğe "beni almaz isen ben de seni boynuzlatırım" dediği, torunlarını kıskandığını, "sen beni gezdirmezsen bende birini bulurum o beni gezdirir " dediği , "sen cimrisin " dediğini, kadının gereksiz ve anlamsız harcama yaptığını, tek başına bir yere gitmesini istemediğini, temizlik ve ütü yapmadığını, kadının gece geç saatlere kadar uyumadığını, geç saatlerde erkeğe bağırdığını, ilk eşinden olan eşyalarını habersiz dağıttığını, kızlarına "babanız karı kılıklı halalarınızın ağzına bakıyor" dediğini kadının evde ve arabada sigara içtiğini, ailesinin tahdit ettiğini, kadının fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak konutun erkeğe tahsisine, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; iddialarının gerçeği yansıtmadığını, boşanmak istediğini, çocukları ve akrabalarını öncelediğini, kadını hizmetçi olarak gördüğünü, soğuk davrandığını, sözlü şiddet uyguladığını, erkekten kaynaklanan nedenlerle cinsel birlikteliğin kurulamadığını, savunarak ve iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilemesine karar verilmesini talep etmiştir .
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin 13.09.2022 tarihinde vefat ettiği, dinlenen erkek tanıklarından olan ve babalarının ölümü sonrasında davayı takip etmeye devam eden ...'nin tanık olarak yeminli olarak verdiği beyanında, kadının eşi hakkında kendisini arayarak senin baban karı kılıklı dediğini yine kendi yanında tartışırlarken adam mısın şeklinde konuştuğunu ifade ettiği, tanık ...'nın ifadesinde, kadının davacıya ben çıkmayacağım eşşek gibi evine bakacak şeklinde beyanda bulunduğu, Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/709 E.- 2020/836 K. sayılı dosyası ile kadının erkeğin boğazına sarılıp elini tırnakladığı buna dair hastane raporu bulunduğu, sanığın eşe karşı kasten yaralama suçu nedeniyle cezalandırılmasına, hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verildiği kadının erkeğe karı kılıklı şeklinde konuşarak ve eşe karşı kasten yaralama suçu işleyerek kusurlu olduğu erkeğin yargılama esnasında vefat etmesi sebebiyle kendisi hakkında herhangi bir kusur tespitine gidilmediği gerekçesi ile boşanma talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir .
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kadının kusurlu davranışlarına göre, kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince de bu yönde verilen kararın isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla ilk derece mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle; kusur belirlemesi bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Davalı-davacı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kadar kusurlu olup almadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.