Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8443 E. 2023/6324 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında edinilen taşınmaz için açılan katılma alacağı davasında, davalının kişisel mal savunmasının ve ehliyetinin değerlendirilip değerlendirilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, taşınmazı kişisel mal olduğunu savunmasına rağmen bunu ispatlayamadığı ve davalının dava ehliyetine ilişkin bir sorun olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/137 E., 2021/1979 K.

MİRASÇILARI : ... vd. vekili Avukat ...

KAYYIM : ... adına kayyım ...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kargı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/36 E., 2020/80 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalı erkek mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı adına edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde 290 ada 5 parsel 4 nolu bağımsız bölümün edinildiğini, müvekkilinin katılma alacağı bulunduğunu, katılma alacağının gerçek miktarının hesaplanabilmesi için taşınmazın değerlerinin belirlenmesi ve bunun için de bilirkişi incelemesine ihtiyaç olduğunu, alacağın gerçek miktarlarını şu anda belirlemenin mümkün olmadığını belirterek; yapılacak araştırma ve bilirkişi incelemelerinden sonra ortaya çıkacak gerçek alacak miktarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik harca esas değer olarak gösterilen 5.000,00 TL katılma alacağının (davalı adına henüz tescil edilmemiş diğer taşınmazlar açısından da katkı pay ve katılma alacağı açma hakkı saklı kalmak üzere) dava tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 09.10.2020 tarihinde 81.843,37 TL üzerinden noksan harç tamamlamıştır.

II. CEVAP

1. Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır.

2. Davalı erkek ön inceleme duruşmasında; daireyi evlenmeden önce edindiğini belirterek; davanın reddini savunmuş; davacı vekili savunmanın genişletilmesine muvafakat etmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın katılma alacağı istemine ilişkin olduğu, katılma alacağının eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin yürürlükte olduğu sürecin tasfiyesi neticesinde ortaya çıkan bir alacak hakkı olduğu, katılma alacağı doğrudan kanundan kaynaklanan bir hak olup bu alacağın doğumunda talep eden eşin söz konusu malın edinilmesine bir katkıda bulunmuş olması koşulu aranmadığı, davalı tarafından cevap dilekçesi verilmediği, malın kişisel mal olduğunu ispatlamaya yarayan herhangi bir delil dosya kapsamına sunulmadığından evin edinilmiş mal ve davacının 81.843,37 TL katılma alacağı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüyle 290 ada 5 parsel 4 nolu bağımsız bölüme yönünden 81.843,37 TL katılma alacağının karar tarihinden (27.10.2020) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde; evliliğin menfaate dayalı olarak yapıldığını, hukuki ihtilaf giderilmeden, bilirkişi raporuna itirazlar değerlendirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacı vekilinin talebi doğrultusunda karar verildiğini, bilirkişinin bizzat davacının vekili olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalı erkek mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davalı erkek mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde; müvekkillerinin babası muris davalının dava dışı kişisel malı olan 1391 ada 42 parsel 4 nolu bağımsız bölümü satarak tasfiye konusu taşınmazı satın aldığını, kişisel mal savunmasının eksik incelendiğini, davalının borçlarının dikkate alınmadığını, evlilik birliği içinde yapılan borçlar bulunduğunu ve taşınmaz üzerinde hacizler olduğunu, davalının dava ehliyeti bulunmadığını, davalının kanser hastalığı nedeni ile davayı takip edemediği ve herhangi bir vekil yardımı da alamadığını, aynı şekilde davalının davayı takip yetkisinin de bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel mal savunmasının süresinde yapılıp yapılmadığı ve ispatı, davalının taraf ve takip ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin brinci fıkrasının (d) ve (e) bentleri, 115 inci maddesi, 126 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım davalı erkek mirasçıları tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...

...

..