Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8451 E. 2024/6642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlenmesi, nafaka ve tazminat miktarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/187 E., 2023/1753 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şuhut Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/159 E., 2021/220 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının kusura yönelik istinafının kısmen kabulüne sair yönlerden esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 02.06.2003 tarihinde evlendiklerini, tarafların bu evlilikten 15.11.2001 doğumlu ... isimli müşterek çocukları bulunduğunu, taraflar arasında devam eden evlilik birliğinin davalının şiddet, kötü muamele, hakaret ve tehdit gibi eylemleri neticesinde çekilmez hal aldığını, davalının müvekkiline karşı uyguladığı en son şiddet eylemi sonrasında müvekkilinin yüzünün ve gözünün morluklar içerisinde olması nedeniyle temelinden sarsıldığını beyanla, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası şeklinde devam etmek üzere dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası takdirine, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların ilk evlenmelerinden sonra geçimsizlik yaşadıkları, bu geçimsizlik had dereceye geldikten sonra 2003 yılında boşandıkları ve aynı yıl içinde tekrar denemek için evlendiklerini, davacının haksız olduğunu, fiziki şiddet gördüğünü iddia etmiş ise de bu hususların doğru olmadığını, davacı tarafın psikolojik bozukluklar yaşaması sebebiyle müvekkilinin insaniyet gereği hastalıkta sağlıkta birlikte olmak amacıyla yaşadığı karısının kendisine karşı yapılan pek çok hakareti ve çeşitli fiziki eylemleri görmezlikten geldiğini beyanla boşanma davasının ve tazminat taleplerinin, nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı hakaret ettiği, evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmediği, çalışmadığı, her gün alkol kullandığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın için aylık 300,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için 12.000,00 TL maddi, 12.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, kadın lehine nafaka ve tazminata hükmedilmesi yönlerinden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe verilen kusurların yerinde olduğu, davacı kadının ise tanık Ali'nin beyanına göre erkeğe küfür etmesi sebebiyle kusurlu bulunduğu anlaşılmakla, erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile kadının kusursuz olduğu şeklindeki kusura ilişkin gerekçenin kadının hafif, erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine; diğer istinaf itirazları yönünden ise İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönlerinden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.