Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8476 E. 2023/5776 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma davasında verilen hükmün temyizi üzerine, davacı kadının anlaşmalı boşanma iradesinden vazgeçmesi nedeniyle davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşüp dönüşmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma yönünde verilen karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki irade beyanlarından dönebilecekleri ve bu durumda davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2013/1203 E., 2013/806 K.

DAVA TARİHİ : 08.11.2013

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; uzun yıllardır süre gelen anlaşmazlıkları olduğunu, birbirlerini daha fazla yıpratmamak için ekte sunulan protokol hükümlerine göre boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, protokol kapsamında fer'îlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamış, duruşmada ki beyanı ile davayı kabul ettiğini, protokol kapsamında boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak hayatı birlikte sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede sarsıldığı, taraflar arasında düzenlenen 08.11.2013 tarihli protokolün 1.2 maddesinin çıkarılarak diğer hükümlerinin mahkememizce onaylanması, çocukla baba arasında şahsi ilişki tesisi, taraflarca talep edilmediği belirtilmekle tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat hususlarında karar verilmesine yer olmadığı doğrultusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her ayın 15 inde davacı tarafından gösterilecek bir banka hesabına davalı tarafından yatırılmasına, nafakanın TÜİK'in öngördüğü enflasyon oranında arttırılmasına, halen Özel İTÜ Beylerbeyi İlkokulu 1. Sınıfa giden çocuk Mehmet ...'nın okula devam ettiği sürece eğitim,servis,yemek giderlerinin davalı baba tarafından karşılanmasına, kadının eşinin soyadı olan ÇELİK soyadını kullanmasına izin verilmesine, tarafların evlilik birliği içerisinde edindikleri malları iş bu protokolde paylaşmaları nedeniyle mallara katılma rejimi kapsamında yukarıda belirtilen şekilde anlaşmaları ve birbirlerinden talepleri olmadığından ve birbirlerini karşılıklı olarak gayri kabili rücu olmak üzere ibra ettiklerini beyan, kabul ve taahhüt etmeleri nedeniyle bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,taraflarca talep edilmediği belirtilmekle tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımına dair protokol hükümlerine göre karar verilmiştir.

2.Davacı kadın vekilince tavzih talep edilmesi üzerine Mahkemece 08.11.2023 tarihli tavzih kararı ile, Mahkeme kararının 2-c maddesinin "dava tarihinden geçerli olmak üzere, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar kesinleştikten sonra bu nafakanın iştirak nafakası olarak ödenmeye devam edilmesine, bu nafakanın her ayın 15 inde davacı tarafından gösterilecek bir banka hesabına davalı tarafından yatırılmasına, nafakanın her yıl TÜİK'in ön gördüğü enflasyon oranında arttırılmasına" şeklinde değiştirilerek tavzihine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; anlaşmalı olarak boşanmadıklarını, protokol maddeleri konusunda kendisini kandırdıklarını, çekişmeli olarak devam etmek istediklerini ileri sürerek kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının temyiz itirazlarının hakkın kötüye kullanımı olduğunu bu nedenle temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği ile İlk Derece Mahkemesi kararında ve protokolde olmayan bir hükmün tavzih yoluyla eklenemeyeceğini ileri sürerek 08.11.2023 tarihli ek kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, anlaşmalı olarak açılan boşanma davasında verilen kararın temyizi üzerine davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşüp dönüşmeyeceği, tavzih kararı ile hükme yeni madde eklenip eklenmediği, anlaşmalı boşanma iradesinden vazgeçilip vazgeçilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Mahkemece, davacı tarafından anlaşmalı olarak açılan boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiş; hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "Çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple Mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.