"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1516 E., 2023/800 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/449 E., 2022/102 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının görevlerini yerine getirmediğini, hakaret ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının öfke kontrolü sorunu ve sanrıları olduğunu, müvekkiline ve çocuklara fiziksel, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, küfür ve tehdit ettiğini, evi terke zorladığını, büyücülerle ve hocalarla konuştuğunu söylediğini, büyü yapıldığını söyleyerek evde yemek dahi yemediğini, davacının evlilik dışı ilişkisi olduğunu ve müvekkilini aldattığını beyanla davanın reddine, müvekkili lehine aylık 8.000,00 TL tedbir nafakasına, ortak konutun müvekkiline özgülenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, dinlenen tanık beyanları ve dosyaya sunulan delillere göre davacının, davalının sadakatsizliği iddiasına dayanak olarak dosyaya sunduğu ses kaydının habersizce elde edildiği ve kişilerin rızasının da sunulmadığı, kaldı ki sadece başka kişiler arasında geçen konuşmanın davalının doğrudan sadakatsizliğini ispat edemeyeceği, nihayetinde hukuka aykırı delil olduğundan hükme esas alınmadığı, davacının sadakatsizlik iddiasına ilişkin dosyaya başkaca delil sunamadığı ve iddiasının ispat edilemediği, davacının ise davalıya karşı hakaret ve tehdit ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, gerçekleşen olaylarda davacının tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, davanın reddi, kusur belirlemesi, davalı lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili, tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iddiasında dayandığı ve çekişmeli vakıa olarak belirlenen iddialar, Mahkemece yürütülen yargılama, toplanılan deliller ile gerekçeye göre, davalının sadakatsiz davranışlarda bulunduğunun tanık beyanları ve sunulan deliller ile kanıtlanamadığı dikkate alındığında davanın reddine ilişkin kararda usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği, boşanma davası açılmakla kadının ayrı yaşama hakkına sahip olduğ, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, davalının ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi uyarınca davalı lehine daha uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davalının tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin esastan kısmen kabulüne, ilgili hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine, davalı kadın lehine tahsilde tekerrüre sebep olmamak kaydıyla dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı kadın vekilinin diğer istinaf taleplerinin reddine, davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, davanın reddi, kusur belirlemesi, davalı lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili katılma yolu ile tedbir nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı kadın lehine tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası az olup Mahkemece 4721 sayılı Kanun' un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tedbir nafakası miktarı yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.