"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/213 E., 2023/774 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/779 E., 2020/461 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının kıskanç ve takıntılı olduğu, erkeğe hakaret ettiği kadının kusurlu davranışları olduğu, evlilik birliğinin kadının, erkeğin hayatına kast etmesi sebebiyle temelinden sarsıldığını, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve taraflar arasındaki mal paylaşımının yapılmasına talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin kadın fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 15.000,00 TL tedbir ve 20.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tarafların erkeğin işyerinde tartıştıkları, birbirlerine "aptal, salak" gibi sözler söyledikleri, en son tarafların kadının kızını ziyarete gittikleri, dönüşte evde tartışma çıktığı ve bu tartışmada tarafların ikisinin de 20.09.2018 ve 21.09.2018 tarihli doktor raporlarında belirtildiği şekilde yaralandıkları, bu yaralamalar nedeni ile şikayette bulunmadıkları ve soruşturma yapılmadığı, tartışmanın başlangıcını ve neler olduğunu görenin olmadığı, erkeğin haber vermesi nedeni ile geldikleri, erkeğin abisi ve babasının kadını sokakta minibüsün yanında saklanırken gördükleri, yanında bir şahsın daha bulunduğunu gördükleri, erkeğin bu şahsı kovaladığı, erkeğin babasının kadını alıp eve çıkardığı, erkeğin aşağıda kaldığı, evde kadının anlattıklarını hatırlayamadığını beyan ettiği, bilahare erkeği alıp götürdüğü, tarafların o tarihten beri ayrı yaşadıkları, bundan sonra barışıp bir araya gelme imkanlarının kalmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, tanık anlatımlarına göre tarafların yaralanma olaylarının ne şekilde geliştiğini gören olmadığı, erkekteki yaralanmanın kanama dahi olmayan karında çizik şeklinde olduğu anlaşıldığından erkeğin hayata kast nedeni ile boşanma talebi yönünden iddiasının ispat edilemediği, yaralanmanın niteliği itibari ile de hayata kast unsurlarının oluşmadığı kabul edildiği ve hayata kast nedeni ile boşanma talebinin reddine karar verildiği, taraflar eşit kusurlu oldukları kabul edildiğinden maddî- manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarından kadın yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 169 uncu maddesi gereği tedbir nafakasına karar verildiği, kadın adına kayıtlı mal varlığının ve kira gelirinin bulunduğu boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği kabul edildiğinden 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi gereği yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile; asıl davanın ve karşı davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı-karşı davalının hayata kast nedeniyle boşanma talebinin reddine, tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacının tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası isteğinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesi hükmüne dayalı boşanma taleplerinin reddi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi, ispat edilmeyen karşı davanın kabulü, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ile hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuş, karşı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi, ispat edilmeyen asıl davanın kabulü yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesi hükmüne dayalı boşanma taleplerinin reddi, ispat edilmeyen karşı davanın kabulü ile tazminat taleplerinin reddi, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ile hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olacak mahiyette geçimsizlik olup olmadığı, var ise geçimsizliğe sebebiyet veren kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin 4721 sayılı Kanun'nun 162 nci maddesi uyarınca açtığı davanın reddinin, kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 162 nci 166 ncı ve 169 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.