Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8507 E. 2024/5011 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek usul ve yasaya uygunluk tespit edildiğinden, davalı erkeğin temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1710 E., 2023/1698 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/869 E., 2023/523 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının sürekli kendisine ve ortak çocuklara hakaret ve sinkaflı küfürler ettiğini, ailesini evde istemediğini, ortak çocuklara şiddet uyguladığını, arkadaşlarının yanında küçük düşürdüğünü, davalı tarafından ekonomik ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, davalının cep telefonundan oyun oynadığını, borca batık olduğunu, kazancını borçlara verdiğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukları için aylık 1000,00 er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini, 50.000,00 TL maddî tazminat ile, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, davacının kendi kusurlarını örtmek için müvekkiline asılsız iddialarda bulunduğunu, davacının işe girene kadar müvekkilinin parasından istifade etmek için müvekkilinin duygularını kullandığını, işe girdikten sonra müvekkiline ihtiyacının olmadığını söylediğini, yataklarını ayırarak müvekkili ile arasındaki tüm bağı koparmaya çalıştığını, evin, eşin ve ortak çocukların ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, bu sebeple davacının maddî - manevî tazminat ve nafaka taleplerinin reddi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacının ailesini istemediği, davacıya hakaret ve küfür ettiği, onu ve ortak çocukları öldürmekle tehdit ettiği, çocuklara şiddet uyguladığı, aşırı borçlandığı bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında taraflar ve toplum yararına korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı verdiği ek beyan dilekçesi ile boşanmak istemediğini ifade ettiğinden davacıya isnat edilen kusurların af kapsamında kaldığı, davacının çalıştığı ve boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile 4721 sayılı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ... 'ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... 'nın karar tarihinde reşit olması sebebi ile velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar için aylık 1.000,00 er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, 35.000,00 TL maddî tazminat ile 35.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir ve iştirak nafakası, kişisel ilişki süresi bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede hata edilmediği, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ortak çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gereği hükmedilen nafakanın miktarında, iştirak nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gereği hükmedilen nafakanın miktarında, maddî tazminat, manevî tazminata hükmedilmesinde ve hükmedilen tazminat miktarlarında, herhangi bir isabetsizlik görülmediği, kişisel ilişki düzenlemesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz başvurusunda özetle; kararın tamamı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı ve fer'îleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 323 üncü, 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.