Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8508 E. 2024/4920 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma kararı kesinleşmeden davacı erkeğin ölümü üzerine boşanma davasının konusuz kalıp kalmadığı ve mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya devam edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davasında hüküm kesinleşmeden davacı erkeğin ölümü ile davanın konusuz kaldığı, ancak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesi gereğince mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya devam etme hakkı bulunduğu gözetilerek, sağ kalan eşin kusurunun tespiti için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/62 E., 2023/964 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/193 E., 2020/658 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediğini beyanla davanın reddine, müvekkili lehine tedbir nafakasına, boşanmanın kabulü halinde yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının tam kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve birliğinin devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davalı lehine ara kararla verilen 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşmesine kadar devamına, davacı lehine 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davacının aile konutu şerhinin kaldırılması talebiyle ilgili harcı yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davalının kusurlu kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinde isabetsizlik görülmediği, eksik inceleme söz konusu olmadığı, davacı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminatların esası ve miktarlarının yerinde olduğu gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında verilen boşanma hükmü henüz kesinleşmeden erkeğin ölümü ile davanın konusuz kalıp kalmadığı, ölen eşin mirasçılarının kusur tespiti yönünden davayı takip edip edemeyecekleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi; 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta nüfus kaydına göre, erkeğin boşanma kararı verilmesinden sonra, hüküm henüz kesinleşmeden 24.01.2024 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, ölen eşin mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya devam etme hakkı bulunmaktadır. Dosya kapsamında ise, davacı erkek mirasçıları tarafından davayı takip ettiklerinin bildirildiği görülmüştür. Bu hale göre, evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmış olup boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir. Bu husus gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi gereğince, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.