Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8509 E. 2024/6710 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadın yararına tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ve oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/470 E., 2023/1092 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/312 E., 2021/99 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının özellikle son zamanlarda artan aşırı sinirli davranışlar sergilediğini, psikolojik tedavi gördüğünü, ilaç kullandığını, erkeğe ve ailesine sürekli hakaretler ettiğini, hakaret içeren mesajlar gönderdiğini, 20.03.2018 tarihinde kadından kaynaklanan sebeplerle çıkan tartışmada saldırgan tavırlar sergilediğini, zorlukla sakinleştirildiğini, akabinde çocuğu da alarak evi terk ettiğini, bir kaç gün sonra erkeğin bulunduğu sırada ablasının evinin önüne gelerek bağırmaya başlayıp hakaretler ettiğini, büyük uğraşlarla uzaklaştırıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin kadının çalışmasına engel olduğunu, evlilik boyunca erkeğin ailesinin bulunduğu aynı binada ikamet ettiklerini, erkeğin ailesinin kadına sürekli baskı uyguladıklarını, evlilik birliğine müdahalelerde bulunarak huzuru bozduklarını, evin anahtarına sahip olan erkeğin ailesinin sürekli ve izin almadan eve girip çıkarak özel yaşamı ihlal ettiklerini, evin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda ailesinden çekinen erkeğin cimri davrandığını, para bırakmadığını, paraya ve mülke düşkün olduğunu, aracın kullanılmasına izin vermeyerek anahtarı sakladığını, kadının sağlık sorunları yaşayan kardeşine böbreğini vermesinden dolayı buna karşılık ailesinden maddî menfaat teminine yönelik söylemlerde bulunduğunu, bilgisayar ve internet bağımlısı olduğunu, evde tüm vaktini bilgisayara ayırdığını, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğini, bilgisayara şifre koyarak kimsenin girmesine izin vermediğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, yatak odasına gelmediğini, çocuğun hastalığı ve okulu ile ilgilenmediğini, hakaret, aşağılama ve baskılarda bulunduğunu, evde yemek yemediğini, sipariş ettiği yemekleri odasında yalnız yediğini, evin giderlerini karşılamadığını, ailesi ile kadını ve çocuğu hor görüp aşağılayarak evden kovduğunu, hiçbir eşyasının verilmediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, kadın ve çocuk yararına aylık 1.500,00'er TL tedbir nafakası ile karar kesinleştikten sonra aynı miktar üzerinden iştirak ve yoksulluk nafakası ödenmesine, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, eşine ve eşinin ailesine hakaretlerde bulunduğu, erkeğin ise çocuk hastalandığında ilgilenmediği, ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığı, eşinin çalışmasını istemediği, evin geçimine katkı sağlamadığı, ailesinin baskıcı davranıp evliliğe müdahalelerde bulunduğu, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkek ağır, kadın az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanınun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın ve ortak çocuk yararına aylık 500,00'er TL tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir-yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddî-manevî tazminat miktarları yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî-manevî tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tespit edilen kusurların gerçekleştiği anca tarafların kusur durumları ile sosyal ve ekonomik durumlarına nazaran kadın yararına takdir olunan maddî ve manevî tazminatların miktarının düşük olduğu yine kadının ve ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararın bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak, kadın yararına da aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten tahsili ile kadına verilmesine, kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kendini kaybedecek derecede sinirlendiğini, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaretler ettiğini, ortak çocuğun bunlara şahit olduğunu, erkeğin kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, kadına tazminat ödenmesine ilişkin şartların oluşmadığını, erkeğin ailesi ile sağlıklı bir ilişki sürdüremediğini, günün koşullarında erkeğin bu miktar tazminatları ödeyemeyeceğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile bunların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadın yararına tazminata hükmedilmesşne ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.