Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8513 E. 2024/4657 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasında geçimsizliğe sebep olan kusurun kimde olduğu, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tanık beyanları ve tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespiti ve davacı kadın yararına hükmedilen tazminat miktarının uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/520 E., 2023/1155 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/501 E., 2023/215 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına hakaret ettiği, birlik görevlerinin yerine getirmediği, fiziksel şiddet uyguladığı ve erkeğin kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ortak aile konutu şerhi konulmasını hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, kadının kök ailesinin dolduruşuna gelerek hareket ettiği, aralarında boşanmayı gerektirecek sorunun olmadığı ve erkeğin kusurunun bulunmadığını iddia ederek kadının davasının reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; huzurdaki dosyanın İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesinin 17.12.2019 tarih, 2019/624 Esas ve 2019/887 Karar sayılı yetkisizlik kararı ile geldiğini, somut olayda davalının sorumluluklarını yerine getirmediği, evin geçimini sağlamadığı, evi çocuklarıyla ilgilenmediği, davalının davacıya hakaret ettiği ve şiddet uyguladığı, davacıyı dövdüğü, tanıkların davacının vücudunda morluklara şahit oldukları, son olarak davalının davacıya "piçlerini de al git" dediği, evin eşyalarını kırıp döktüğü, son olarak 2019 yılında davalının davacıyı çekiçle öldürmeye kalkıştığı ve tehdit ettiği, tarafların 2-3 yıldır ayrı yaşadıklarının anlaşıldığı, boşanmaya sebep olan olaylar bakımından davalının ağır kusurlu olduğunu, davacıya kusur atfedilmediği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının emekli olduğu ve maaşının bulunduğunun anlaşıldığından lehine tedbir nafakası takdir edilmediği, yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadın lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası talebinden bulunulmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadının aile konutu şerhi konulması talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesini (1-d) bendi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurarak davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda; boşanmaya neden olan olaylarda davacıya kusur yüklenilmediği halde davalının ağır kusurlu kabulü hatalı ise de tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı ile kararın dayandığı deliller ve gerekçeye göre, istinafa gelenin sıfatı göz önüne alınarak, sonuç itibariyle davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinde isabetsizlik görülmediği davacıya yüklenecek kusur olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık açılan boşanma davasında taraflar arasında geçimsizliğe sebep olan kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.