Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8514 E. 2024/5012 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasında, geçimsizliğin varlığı, kusur durumu, boşanma şartlarının oluşup oluşmadığı, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, kendisine delillerini sunması için verilen süreye rağmen, davacıya ulaşamadığını ve delillerini sunamadığını beyan etmesi, usulüne uygun bir ek süre talebinde de bulunmaması ve davalı kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamaması gözetilerek mahkemenin boşanma talebini reddetmesi ve tedbir nafakasına hükmetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/391 E., 2023/718 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/204 E., 2020/1060 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; tarafların 27.05.2005 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten üç çocukları olduğunu, tarafların ikisinin de sağır ve dilsiz olduğunu, davalının ailesinin davacıya baskı uyguladığını, tarafların evliliğine müdahalede bulunduğunu, davacının evden kovulduğunu, evi terke zorlandığını, davalının iki abisinin davacıya şiddet uyguladıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, yoksulluk nafakasına karar verilmesine, 25.000,00 TL maddî tazminat ile 25.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı kadına, 20.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kadın süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça dava dilekçesinde dayanılan delillerin ön inceleme duruşmasında verilen iki haftalık kesin süre içerisinde sunulmadığı, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere göre, davalıya yüklenebilecek kusurlu bir davranış usulüne uygun bildirilmiş bir delil ile ispatlanamadığı, tarafların beyanlarından ayrı yaşadıklarının sabit olduğu, davalı kadının aktif SGK kaydı ve mal varlığının olmadığı, davacının malulen emekli maaşı olduğu, ayrıca günlük işlerde çalıştığı gerekçesi ile davanın reddine davalı ve ortak çocuklar ..., ... ve ... lehine ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı bakımından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının vekili aracılığıyla davayı takip ettiği, delil ve tanıklarını bildirmek üzere usulüne uygun şekilde süre verilerek, sonuçlarının hatırlatılmasına rağmen, vekilin davacıya ulaşamadığını, delil bildiremediğini beyan ettiği tanık da hazır etmediği, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, Mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğünün bulunmadığı, tercüman bilirkişi tayin edilmemesinin sonuca etkili görülmediği, davacı vekilinin usulüne uygun şekilde, haklı bir sebebe dayalı ek süre talebinin bulunmadığı, kararın usul ve yasaya uygun görüldüğü gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; hükmün tamamı bakımından kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir .

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek vekili tarafından delillerin verilen süre içerisinde sunulup sunulmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 140 ıncı ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.