Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8524 E. 2024/3367 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden eşin sağ kalan eşi tarafından, vefatından sonra satışı ve üzerine ipotek konulması yapılan aile konutunun satışının iptali ve kendi adına tescili istemiyle açılan davada, davanın konusuz olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Malik eşin ölümüyle aile konutu şerhinin düşeceği, dolayısıyla taşınmazın aile konutu vasfının kalmayacağı ve davacının öncelikle terekeye dahil edilmesi gereken taşınmaz üzerindeki haklarını tereke davası yoluyla araması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/889 E., 2023/724 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/51 E., 2022/37 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... İlçesi, ... Mahallesi, . Mevkii, F21C22A4A pafta, 323 ada, 27 parselde kayıtlı, kat irtifakının 30/80 arsa paylı, 2. normal kat, 4. bağımsız bölüm, çatı arası piyesli daire nitelikli taşınmaz olarak tapuda görünen dairenin müvekkili ve 24.02.2019 tarihinde vefat eden eşi tarafından aile konutu olarak kullanıldığını, eşinin vefatı ile intikal işlemleri için tapuya giden müvekkilinin söz konusu taşınmazın satıldığını ve üzerinde ipotek tesis edildiğini öğrendiğini, müvekkilinin bu işlemler için rızasının alınmadığını, taşınmazın malik olan eşin ölümünden sonra da aile konutu olarak kullanıldığını, taşınmazın kredi bedellerinin hala müvekkili tarafından ödenmeye devam ettiğini, taşınmazı devralan davalı ...'in bu kredi bedellerini devralmadığını, satışın muvazaalı olduğunu, vefat eden eşine taşınmaz değerinin ödenmediğini, satış üzerinden 4 aydan fazla zaman geçmesine rağmen devralan davalının bunu taşınmazda oturmaya devam eden müvekkiline ve çocuklarına bildirimde bulunmadığını, diğer davalılar lehine de taşınmaz üzerinden ipotek tesis edildiğini belirterek davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki satış işleminin iptali ile taşınmazın müvekkili adına tesciline, kabul edilmemesi halinde taşınmazın değerinin yasal faizi ile birlikte davalı ...'den tahsiline, taşınmaz üzerine konulan ipotek kayıtlarının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın davacının eşinden 27.12.2018 tarihinde satın alındığını, gerekli ödemelerin yapıldığını, satın aldığı tarihte taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın aile konutu olup olmadığının araştırılması gerektiğini, taşınmaz üzerine daha önceden banka lehine ipotek tesis edildiğinden taşınmazın aile konutu vasfının kalmadığını, davacının vefat eden eşi ile müvekkilin taşınmazın müvekkile satılacağı yönünde vardığı uzlaşma neticesinde taşınmazın borçlarının temizlenmesi için ipotek bedeli kadar miktarın davacının eşine verildiğini, müvekkil bakiye bedeli de ödenip taşınmazın müvekkile devredileceğini beklemekte iken taşınmazın diğer davalıya devredildiğini, müvekkile ödediği paranın verileceği belirtilmesine rağmen verilmediğini, müvekkili lehine tesis edilen ipoteğin davacının bilgisi dahilinde olduğunu, taşınmazın aile konutu olduğu hususunun açık olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının malik olan eşi ...'in dava konusu taşınmazı 27.12.2018 tarihinde davalı ...'e devrettiği, taşınmaz üzerine 07.08.2018 tarihinde davalı ... ile 14.12.2018 tarihinde davalı ... lehine ipotek işlemi tesis edildiği, ...'in 24.02.2019 tarihinde vefat ettiği, malik olan eşin vefatı ile evlilik birliğinin sona erdiği, bu sebeple taşınmazın aile konutu niteliği kalmadığı, davanın konusuz kaldığı, Hukuk Genel Kurulu'nun 24.05.2017 tarihli 2017/2-1609 Esas, 2017/965 Karar sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde .davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aile konutundaki ipoteğin kaldırılması davasında malik eşin ölümü halinde davanın konusuz kalmayacağını, sağ kalan eşin davayı açmaktaki hukuki yararının ölümden sonra da devam ettiğini, Mahkemenin gerekçesinde belirtilen Hukuk Genel Kurulu kararındaki görüşün karar düzeltme yolu ile tamamen değiştiğini, taşınmazın aile konutu olduğunun sabit görüldüğünü, davacının devir ve ipotek işlemlerinden haberinin olmadığını, ipotek tesisi ile satış işlemlerinin iptaline karar verilerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davada malik olan eşin davadan önce öldüğü ve davacının kendi adına tapuya tescil talep ettiği, malikin ölümü ile taşınmazın aile konutu vasfının kalmadığı, davacının terditli taleplerinin de konusunun kalmadığı, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacının eşinin vefatından sonra açtığı işbu dava ile taşınmazın satışının iptali ile kendi adına tescili, olmadığı takdirde bedelinin kendisine ödenmesi ve taşınmaz üzerindeki ipoteklerin terkini istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın dava açıldığı tarihte aile konutu vasfında olup olmadığı, verilen kararın dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 194 üncü maddesi, 240 ıncı ve 652 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 240 ıncı ve 652 nci maddeleri uyarınca haklarının bulunduğu, öncelikle taşınmazın terekeye döndürülmesi ve daha sonra da bu hakların ileri sürülmesi gerektiği ancak eldeki dosyada davacının taşınmazın kendi adına tapuda tesciline dair dava açtığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir..

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.