Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8526 E. 2024/7530 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1632 E., 2023/1619 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/761 E., 2023/517 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının annesi ile sıklıkla telefonda görüştüğünü, evlilik hayatına ilişkin ayrıntıları anlattığını, annesinin yönlendirme yaptığını, kadının, erkeğin ailesinin yanında asık suratlı olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin telefonunu kontrol ettiğini, kadının çocuk sahibi olmamak için iğne yaptırdığını, son tartışmada bardağın kırıldığını, kadının cam kırıkları üzerinde yürüdüğünü, sürekli küs kaldığını, kadının ve ailesinin erkeğe hakaret ettiklerini, aşağılayıcı sözler söylediğini, kadının ailesinin gelerek eşyalara zarar verdiğini, erkeği tehdit ettiğini, soruşturma açıldığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin küfür ve hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, aşağıladığını, alkol kullandığını, bazı geceler eve geç geldiğini, kadının komşuları ile görüşmesini istemediğini, erkeğin annesi ile aile sırrı niteliğindeki bilgileri paylaştığını, evliliğini önceki evliliği ile kıyasladığını, psikolojik şiddet uyguladığını, her fırsatta annesi ile vakit geçirdiğini, ilgisiz olup kadını yalnız bıraktığını, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, kadından tiksindiğini ve istemediğini söylediğini, sosyal medyada ''ilişkisi yok'' ibaresinin bulunduğunu, en son olayda kadına küfür ederek evden kovduğunu, mutfaktaki bardakları fırlatarak yaralamaya neden olduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eve gelen misafirlere ve davacının akrabalarına soğuk ve tepkili davrandığı, kadının ailesinin de erkeğe ve ailesine "şerefsizler" diyerek hakaret ettiği, yaşanan son olayda erkeğin kadına hakaret ve küfür ettiği, "s..r ol, kızınızı alın götürün" şeklinde konuştuğu, evdeki eşyaları kırdığı, erkeğin annesinin müdahalelerine sessiz kalıp annesinin yönlendirmesi ile hareket ettiği, "annemin istemediğini ben de istemem" dediği, geçimsizlikte erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın için kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.500,00 TL'den 2 yıllık olmak üzere toplam 36.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın için 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dilekçelerinde dayanmalarına ve ispat edilmesine rağmen kıskançlık vakıasının kadına kusur olarak yüklenmediğini, kadının kayın validesine kötü davranmasına ve ailesinin eşyalara zarar vermesine sessiz kalma kusurunun da kadına yüklenmesinin gerektiğini belirterek, kusur belirlemesi, kadının karşı davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve miktarı, toptan yoksulluk nafakası ve miktarı, reddedilen manevi tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, irat şeklinde nafakaya hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine kabul edilen tazminatların miktarının az olduğu gerekçesi ile kadının tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kadının sair istinaf talebi ile erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin maddi-manevi tazminata ilişkin hükümlerinin kaldırılmasına, kadın için 30.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kadının karşı davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve miktarı, toptan yoksulluk nafakası ve miktarı, reddedilen manevi tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve irat şeklinde yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın kabulü, kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın lehine toptan yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.