"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/659 E., 2023/1025 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/546 E., 2021/42 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; kadına ve çocuğa karşı ilgisiz ve soğuk olduğunu, cep telefonuna şifrelediğini, gece gündüz evdeyken kim olduğunu bilmediği kişilerle mesajlaştığını, 2019 Mart ayında gece vakti gelen mesajını okuma ve diğer mesaj programındaki ses kayıtları ve görüntülere ulaşması sonrası eşinin kendisini duygusal ve cinsel yönden aldattığını öğrendiğini, erkeğin evi terk ettiğini, evi terk ettikten sonra evin ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını iddia ederek, zina ve evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, geçirmiş olduğu felç rahatsızlığından dolayı sürekli bir çalışmasının olmadığını, kısa aralıklarla çalıştığını, kadının ilgisiz ve soğuk olduğunu, kadının beddua ve hakaret ettiğini, kötü sözler söylediğini, rahatsızlığından dolayı erkeği aşağıladığını, taksicilik yapması nedeniyle aynı meslek grubundaki arkadaşına şaka mahiyetinde gönderdiği resim ve telefon konuşmalarının gerçekle bir ilgisinin olmadığını, bu durumu davacıya anlattığını ama inandıramadığını iddia ederek, tarafların boşanmalarına, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın 20.08.2019 tarihli davaya cevap dilekçesinde hiçbir delile dayanmadığı, davalı vekilinin 16.09.2019 tarihli dilekçesinde delil ve tanıklarını bildirdiği, davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin süresinden sonra delil bildirmesine muvafakatlarının olmadığı beyanında bulunduğu, davaya cevap dilekçesinde hiçbir delile dayanmayan ve delil bildirilmesine davacı tarafça muvafakat edilmeyen, bu itibarla davalı delil ve tanıklarının usulüne uygun olarak bildirilmemiş olduğu anlaşılmakla dinlenen davalı tanıklarının beyanları ile hastane cevaplarının kusur tespitinde ve hüküm kurmada esas alınmadığı, davacı tarafça sunulan USB dökümünde; erkek şahsın bir başka kişiyle olan ilişkisine dair konuşmasının olduğu, ayrıca ... adında birine kendisini sevdiği, istediği şeklinde ses kaydının bulunduğu, davalı vekilinin ses kaydının erkeğin haberi olmadan elde edildiğini, hukuka aykırı nitelikte delil olduğunu, içeriğini kabul etmediklerini beyan ettiği, dinlenen tanık G.B. da annesinin, babasının telefon şifresini çözerek bu delili elde ettiğini beyan ettiği, bu itibarla iş bu delilin de hukuka uygun olarak elde edilmediği anlaşılmakla kusur belirlenmesinde ve hükümde esas alınmadığı, dinlenen tanık beyanlarına göre tarafların arasında zıtlaşmaların olduğu, erkeğin eşiyle ve çocuklarıyla ilgilenmediği, cep telefonuna ailesini yaklaştırmadığı, telefonun özeli olduğunu söylediği, kadının, erkeğin telefonunda başka kadınla fotoğrafını ve ses kaydını bulması üzerine yaşanan tartışma sonucu ortak haneyi terk ettiği, erkeğin hastalığı zamanında kadının eşinin bakımını sağladığı, davalının cevap dilekçesindeki beyanında, bulunan görüntü ve ses kaydının arkadaşlarıyla olan şaka mahiyetinde olan kayıtlar olduğunu beyan ettiği, erkeğin eşine ve çocuklarına gerekli ilgiyi göstermediği, telefonunun özeli olduğunu söyleyerek ailesinden uzat tuttuğu, kendi ikrarıyla arkadaşlarıyla başkalarıyla ilişkisi olduğu konusunda konuşmalar yaptığı, evli bir kimsenin şaka niteliğinde dahi olsa arkadaşlarıyla bu mahiyette konuşmalar yapmasının olağan karşılanamayacağı, erkeğin iş bu davranışlarının zina fiilini gerçekleştirdiği yönünde kanaat oluşmasına yeterli olmamakla birlikte evlilik birliğinin yükümlülüğünü ihlal ve güven sarsıcı nitelikte davranışlar olduğu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, zina fiilinin ispatlanamadığı, geçimsizlikte erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusur bulunmadığı gerekçesi ile zina hukuki sebebi ile açılan davanın reddine, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren arttırılarak aylık 400,00 TL tedbir nafakası olarak devamına, karar kesinleştikten sonra aynı miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın için yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ses kayıtları ve fotoğrafların hükme esas alınmaması, zina sebebi ile açılan boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı ile tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin delilleri dikkate alınmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, delillerinin değerlendirilmemesi ve hükme esas alınmaması, boşanma davasının kabulü, kabul edilen maddî-manevî tazminat ve nafakalar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkek cevap dilekçesinde herhangi bir delile dayanmadığı, toplanan delillere göre; davalı erkeğin cep telefonuna mesaj geldiğini gören davacı kadının tahmini olarak şifre yazarak telefonu açtığı, cep telefonunda kayıtlı görüntü ve ses kaydının kadının telefonuna aktarıldıktan sonra mahkemeye delil olarak sunulduğu, kadının bu delillerin oluşumunda ve elde edilmesinde herhangi bir kurgusunun bulunmadığı anlaşılmakla dayanılan bu delillerin hukuka aykırı elde edildiğinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle usulüne uygun olarak dosyaya sunulan bu delillerin hükme esas alınmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece davalı erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların sabit olduğu, erkeğin ayrıca zina fiilini gerçekleştirdiğinin de sabit olduğu, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı kadının ses kayıtlarının ve fotoğrafların hükme esas alınmamasına ve zinaya dayalı davanın reddine, nafaka miktarları ile tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, erkeğin istinaf talebinin reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, tarafların zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın için dava tarihinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 28.01.2021 tarihine kadar 750,00 TL tedbir nafakasının, bu tarihten itibaren 1.000,00 TL tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren ise 2.500,00 TL yoksulluk nafakasının her ay erkekten tahsil edilerek kadına verilmesine, kadın için yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; delil olarak hükme esas alınan ses ve görüntü kaydının hukuka aykırı olarak ele geçirildiğini belirterek, zina sebebine dayanan boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki zina hukuki sebebi ile açılan boşanma davasının kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, sunulan ses ve fotoğraf kaydının hukuka uygun delil olup olmadığı, kadın yararına maddî-manevî tazminatın, tedbir ve yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen nafaka miktarları ile tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.