Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8544 E. 2024/5678 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davalı eşin ölümü üzerine, evlilik birliğinin ölümle mi yoksa daha önce kesinleşen boşanma hükmüyle mi sona erdiği ve mirasçıların kusur belirlemesi aşamasında delil sunma haklarının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadın vekilinin boşanma hükmünün kesinleşmesi talebinin davalının ölümünden önce yapıldığı ve bu nedenle boşanma hükmünün ölümden önce kesinleştiği, dolayısıyla evlilik birliğinin ölümle değil boşanmayla sona erdiği gözetilerek, yerel mahkemenin aksine karar veren istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/152 E., 2023/847 K.

KARAR : Yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/54 E., 2022/746 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen son karar ile İlk Derece Mahkemesince davalının boşanma hükmü kesinleşmeden önce öldüğü ve evlilik birliğinin ölümle sona ermesi nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kusur belirlemesine yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı mirasçılarından ... vekili ve davalı mirasçılarından ... kayyımı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince boşanmaya yönelik istinaf taleplerinin reddine, kusura yönelik istinaf talebinin kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı mirasçılarından ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının aşırı kıskanç olduğunu, kadına hakaret ettiğini, erkeğin ailesine saygı duymadığını, kadının küsme huyunun olduğunu iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin her şeyi sorun ettiğini, ailesi ile kök aile arasına sınır koyamadığını belirterek asıl davanın reddine, aksi takdirde ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 06.02.2018 tarih ve 2015/719 E 2018/80 K sayılı kararı ile; kadının eşinin ailesine karşı gereken saygıyı göstermediği, erkeğe "pezevenk,şerefsiz,karaktersiz" gibi söylemlerde bulunduğu, kadının aşırı kıskanç olduğu, sürekli huzursuzluk çıkarttığı, bu haliyle kadının tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet hakkının anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki düzenlenmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili, velâyet ile tazminatların miktarları yönünden; davalı-davacı kadın vekili, tazminatlar ve kusur değerlendirmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın 15.01.2020 tarihinde vefat etmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 18.02.2020 tarih ve 2018/1650 E 2020/236 K sayılı kararı ile; boşanma kararı kesinleşmeden önce eşlerden biri ölmüş olduğundan; evlilik ölümle sona erdiğinden boşanma davasının konusunun kalmadığının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 17.06.2020 tarihli 2020/213 Esas, 2020/256 Karar sayılı kararı ile; davacının duruşmada davadan feragat ettiğinin anlaşılmasına göre davanın, feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

D.Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın mirasçılarından ... vekili boşanmanın davalı kadın ölmeden kesinleştiği, mirasçılara delil sunma hakkının verilmeden kusur belirlemesinin yapıldığı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 22.12.2020 tarihli 2020/1561 Esas, 2020/1570 Karar sayılı kararı ile; 2013 doğumlu ... 'in velâyetinin kadının ölümü ile erkekte olduğunun, çocuk ile erkek arasında menfaat çatışmasının bulunduğunun, çocuğun kayyım atanılması suretiyle temsil edilmediği ve davaya katılımının sağlanmadığının, müteveffa davalı kadın vekilinin İlk Derece Mahkemesi'nin 06.02.2018 tarih 2015/719 Esas, 2018/80 Karar sayılı kararını boşanmanın kabulü yönünden de istinaf etmesi nedeniyle, evlilik birliğinin ölümle sona erdiği, boşanma davasının konusunun kalmadığının, kadının vefat tarihinden sonra erkek tarafından verilen feragat beyanına itibar edilmesinin mümkün olmadığından İlk Derece Mahkemesi'nin davanın feragat nedeniyle reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunun anlaşılmasına göre davalı mirasçısı ... vekilinin istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

E. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadın mirasçılarından ... vekili 27.04.2021 tarihli duruşmada davaya kusur yönünden devam ettiğini beyan ettiği, İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 15.09.2015 tarihinde açıldığı, davalı ...'in 15.01.2020 tarihinde öldüğü, yargılama aşamasında davalı kadına dava dilekçesinin 24.10.2015 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, davalı vekilinin cevap süresi geçtikten sonra 17.11.2015 tarihinde cevap dilekçesi ve ekinde delil listesi sunduğu, dava ve cevap dilekçelerinin verilmesinden sonra tarafların iddia ve savunmalarını kanıtlayıcı delil bildirmelerinin mümkün olmadığını, ölen eşin mirasçılarının kusur belirlemesi yönünden yeni delil/tanık sunamayacağı, davacı erkeğin kusurlu olduğuna ilişkin bir delilin mevcut bulunmadığının anlaşılmasına göre ölümle evlilik birliği sonlanmakla davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, kusur belirlemesine yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın mirasçılarından ... vekili ve davalı kadın mirasçılarından ... kayyımı tarafından aynı dilekçe ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın mirasçılarından ... vekili ve ... kayyımı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmanın davalı kadın ölmeden kesinleştiği, mirasçılara delil sunma hakkının verilmeden kusur belirlemesinin yapıldığı yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının ilk karara yönelik istinafı kapsamında boşanma kararının kesinleşmediği, tarafların evlilik birliğinin davalı kadının ölümü ile sona erdiği dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı kadının vefatı öncesinde yasal süre içerisinde cevap dilekçesi vermediği, beyan dilekçesi ibraz ettiği, mirasçılarının da kusur belirlemesi yönünden yeni delil ve tanık bildiremeyeceği, bu haliyle erkeğe kusur verilemeyeceği anlaşılmasına göre davacı mirasçılarının evliliğin boşanma ile sona erdiğinin tespiti ve karar verilmesine yer olmadığına yönelik istinaf taleplerinin reddine, kusur belirlemesine yönelik davanın reddine yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının 2.bendinin kaldırılmasına, sağ kalan eş davacı erkeğin kusurunun olmadığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın mirasçılarından ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın mirasçılarından ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; boşanmanın davalı kadın ölmeden kesinleştiği, mirasçılara delil sunma hakkının verilmeden kusur belirlemesinin yapıldığı yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; evlilik birliğinin ölümle mi boşanma hükmünün kesinleşmesi ile mi sona erdiği, mirasçıların delil bildirme haklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesi.

3.Değerlendirme

Davacının 2015/719 Esasa kayden açtığı davanın yargılaması sonucunda 06.02.2018 tarihinde karar verildiği, iş bu kararın taraflarca süresinde istinaf edildiği, davacı erkeğin istinaf dilekçesinde açıkça boşanma hükmünün onanmasını talep ettiği, davalı kadın vekilinin kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ile nafaka yönünden istinaf talep ettiği, davalı kadın vekilinin istinaf dilekçesinden sonra sunduğu 16.12.2019 tarihli beyan dilekçesinde de; hükmün boşanma yönünden kısmen kesinleştirilmesine karar verilmesi talep edildiği görülmüştür. İstinaf aşamasında iken kadının 16.01.2020 tarihinde vefat ettiği, davacı kadın vekilinin 16.12.2019 tarihli kesinleştirme talepli dilekçesinde kadının ölmeden önce kesinleştirme talebinde bulunulduğu göz önüne alındığında boşanma hükmünün kadının vefatından önce kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken evliliğin ölümle sona erdiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı mirasçısı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.