"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/395 E., 2023/675 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1609 E., 2021/747 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması istemine ilişkin asıl ve birleşen davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı ... dava dilekçesinde özetle; davalı ile oğlunun 2007 yılında evlendiğini, oğlunun bu evliliğinden 10 yaşında ... adında ve 4 yaşında... adında iki çocukları olduğunu, oğlu ile davalının boşanma davasının istinaf aşamasında oluğunu, çocukların geçici velâyetinin davalı anneye verildiğini, davalı ile davalının annesi, babası ve kız kardeşinin planlı organizasyonları neticesinde çocuğunun suç işlediğini ve şu an cezaevinde olduğunu, çocuklarının 2017 yılından beridir cezaevinde olduğunu, 2017 yılının Mayıs ayından beridir torunlarını göremediğini, davalının kendi şahsi duyguları nedeniyle çocukları göstermediğini belirterek torunları ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı ... birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesindeki aynı sebeplerle torunları ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; kendisinin ve babasının eşi... tarafından 29.05.2017 tarihinde bıçaklandığını, bu olaya çocukların bizzat şahit olduğunu, boşanma davasında alınan uzman raporunda çocuk ...'in babasının akrabaları ile görüşmek istemediği, çocuk... için de babasının yaşanan olayda olumsuz rol model olduğu tespitinin yapıldığı, kişisel ilişki kurulmasında çocukların yararının bulunmadığını, çocuklarının hem eşi hem de eşinin ailesi ile görüşmesinin çocukları için telafisi güç veya imkansız zararlar doğuracağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların öz ve üvey çocuğu olan... ile davalı ...'nın 01.12.2007 tarihinde evlendiği, bu evliliklerinden 25.08.2009 doğumlu ... ve 30.06.2015 doğumlu... adında ortak iki çocuklarının olduğu,...'in çocuklarının gözü önünde 2017 yılında eşini öldürmeye teşebbüs ederek yaraladığı, eşinin babasını da öldürdüğü, davalının babasını kasten öldürme, davalıyı da kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkum edildiği,... ve...'nın boşanmalarına karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, ortak çocukların velâyetinin annelerine verildiği, baba ile kişisel ilişki tesis edilmediği, davacıların ...de yaşadığı, 2017 yılında yaşanan olay sonrası davacılar ile davalı ve çocukları arasındaki bağlantının koptuğu, davacıların...'in işlediği suçtan ötürü davalı ile davalının kardeşini ve öldürülen babasını suçladığı, çocukların olay anında ve sonrasında yaşadıkları ve gördüklerinden ötürü yaşları itibarıyla davacılar ile görüşmeye kendilerini hazır hissetmedikleri, çocukların yaşlarının küçüklüğü nedeniyle gördükleri ve yaşadıkları nedeniyle davacılar ile görüşmeye hazır olmamaları ve davacıların işlenen suçtan ötürü davalıyı ve ailesini suçlamaları nazara alındığında, davacılar ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmamasının çocukların psikolojik sağlığına ve dolayısıyla üstün yararına uygun olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin usul, kanun ve kamu düzenine uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, davalı anne ile baba arasında husumet doğuran ve ceza yargılamasına dönüşen olayda davacıların bir bağı ve etkisinin olmadığını, davacıların torunlarının geleceğini maddî ve manevî olarak iyileştirme amacında olduklarını, sosyal inceleme raporundaki değerlendirmelerin objektif olmadığını ileri sürerek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 325 inci, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.