"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1095 E., 2023/1094 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gölcük Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/1062 E., 2023/292 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap ile birleşen davaya cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin alkol alışkanlığının olduğunu, kadına hakaret ettiğini, aşağıladığını, evden kovduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, maddî destek olmadığını, ortak çocuk ...'ya psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava ile asıl dava cevap dilekçelerinde özetle; kadının, erkeğin ilk evliliğinden olan ve yanlarında kalan çocuğu ...'yi istemediğini ve bu çocuğa kötü davrandığını iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2022 tarih ve 2020/767 E 2022/568 K sayılı kararı ile; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, evden kovduğu, alkol alıp hakaret ettiği, kadının ise; erkeğin ilk evliliğinden olan kızı ...'yi istemediği ve erkekten habersiz apartmanın merdivenlerini silmek suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, bu haliyle erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından asıl ve birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ergin olduğundan bu çocuğun velâyeti, iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde; davacı-davalı kadın vekili, birleşen davanın kabulü, kusur değerlendirmesi, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile nafaka miktarları yönlerinden; davalı-davacı erkek vekili; kadının vefat ettiğini belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü ve kabul edilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İlk Derece Mahkemesi'nin 23.06.2022 tarihli kararından sonra kadın 25.07.2022 tarihinde vefat etmiştir. Kadının mirasçısı vekili 14.09.2022 tarihli beyan dilekçesinde özetle; sağ kalan eşin kusurunun tespiti için davayı takip ettiğini beyan etmiştir.
3.Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2022 tarih ve 2022/1650 E 2022/1525 K sayılı kararı ile; davacı-davalı kadının 25.07.2022 tarihinde vefat ettiği, davacı mirasçısının davaya kusur tespiti yönünden devam edebileceğini bildirir dilekçe sunduğu gerekçesi ile tarafların istinaf talebinin kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ayrılmasına sebep olan son olayda erkeğin, kadına şiddet uyguladığını, sonrasında evden kovduğunu, alkol alıp hakaret içerikli söylemlerde bulunduğunu, kadının 25.07.2022 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından boşanma yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın mirasçısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmanın fer'îleri niteliğindeki maddî-manevî tazminatlar yönünden hiç bir hüküm kurulmadığını, davalı erkeğin mirasçılıktan çıkartıldığının tespiti yönünde hüküm kurulması gerektiği yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur değerlendirmesi, yerel mahkemece asıl dava bakımından davacı Nejla'nın vefat etmesinden dolayı konusuz kalan dava neticesinde, davaya devam eden ... açısından 9.200,00 TL ilam vekâlet ücretine hükmedilmesi yanında ayrıca birleşen dava bakımından da ayrıca 9.200,00 TL ilam vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığı yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sağ kalan erkeğin, boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu, ayrıca sağ kalan eşin mirasçılıktan çıkartıldığına ilişkin tespit kararı verilmesinin gerekmediği, vefat nedeniyle boşanma davası konusuz kaldığından vefat eden kadın lehine tazminata hükmedilemeyeceği, davalı erkek boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu bulunduğundan birleşen dava yönünden de kadın lehine vekâlet ücreti hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın mirasçı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; sağ kalan eşin mirasçılıktan çıkarıldığına ilişkin tespit kararı vermemesinin hatalı olduğunu, ayrıca tazminat taleplerinin kabulüne dair karar verilmemesi yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, birleşen dava yönünden karşı taraf lehine vekâlet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğu yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise sağ kalan eşin kusurunun bulunup bulunmadığı, vekâlet ücretine hükmedilmesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 325 inci ve 326 ıncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı maddesi, 181 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı kadının mirasçısı vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, davacı- birleşen davalı kadının 25.07.2022 tarihinde vefat etmesi nedeniyle evliliğin ölümle son bulduğu, boşanma taleplerinin konusuz kaldığı, davacı-birleşen davalı kadın mirasçısı tarafından davaya 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi hükmü uyarınca devam edildiği ve bu şekilde asıl ve birleşen boşanma davasının aynı Kanun'un 181 inci maddesi hükmü uyarınca münhasıran sağ kalan eşin kusur tespiti davasına dönüştüğü, kusur tespitine yönelik tek bir davanın olduğu, bu nedenle asıl dava yönünden davacı mirasçı vekiline tek vekâlet ücreti verilmesi gerekirken birleşen dava yönünden de mirasçı vekili lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-davalı mirasçı vekilinin tüm, davalı -davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı-davacı erkek vekilinin aleyhine birleşen dava yönünden hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkarılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Dilare'ye yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Mehmet'e geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.