"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/762 E., 2021/317 K.
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki velâyet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı tapu iptal ve tescil davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de karar düzeltme incelemesi duruşmalı yapılamayacağından duruşma talebinin reddi ile dosya üzerinden inceleme yapılarak karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babasının vefat etmeden önce ... ili, ... ilçesi, ... mah. 7097 parsel nolu kayıtlı olan altı iki dükkan ve üzeri iki katlı apartman olan gayrimenkulü satın aldığını, murisin vefatı üzerine davalı öncelikle veraset ilamına dayanarak ... ilçesindeki gayrimenkulü kendisi ve müvekkilin de dahil olduğu diğer üç çocuğu üzerine geçirdiğini, çocukların yaşının küçüklüğünden faydalanan davalının daha sonra, velâyet hakkını kullanarak bu gayrimenkulü üçüncü kişiye satış gösterdiğini, aradan birkaç yıl geçtikten sonra da ilgili gayrimenkulü tek malik olarak tapuda satış göstermek suretiyle geri aldığını, şehir merkezinde bulunan dört dükkanın ise murisin vefat etmesi nedeniyle davalı ve çocukları üzerine kaydedilmeksizin tek başına davalı adına tapuda tescil edildiğini, müvekkilinin murisinin bu dükkanları almak için yurt dışından para getirdiğine vefatına neden olan kazada yanında bulunan kişilerin tanık olduğunu, müvekkilinin babasının yurt dışında çalışarak edindiği ev ve dükkanların davalının kötü niyeti nedeniyle hisseleri oranında müvekkilinin ve kız kardeşlerinin adına kaydedilmediğini iddia ederek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının hisse oranında müvekkili adına tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çocukluğundan beri İsviçre'de çalıştığını, murisinin 24.12.1987 tarihinde vefat eden Haşim Kırca ile evlenmeden önce biriktirmiş olduğu para ile eşi ile evlendikten sonra arsa vasfındaki söz konusu arsayı satın aldığını, kendi kazanmış olduğu kazancıda ekleyerek dava konusu ev ve dükkanları inşaa ettirdiklerini, daha sonrasında 1993 yılında evin inşaatından kalan borçlar sebebi ile maddî sıkıntıya düştüğünü ve bu taşınmazı satmak zorunda kaldığını, 1997 yılına kadar bu maddî durumunu düzelterek biriktirmiş olduğu paralar ile yeniden yeni eşinin de desteği ile satmış olduğu bu taşınmazı yeniden satın aldığını, müvekkilinin maliki olduğu söz konusu taşınmazlar ise müvekkilinin murisi Haşim Kırcanın ölümünden sonra kendi kazancı ile satın almış olduğu dükkanlar olduğunu, bu dükkanların terekeye dahil olmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin yıllarca çocuklarının geleceği için çalıştığını ve birikim yaptığını, müvekkilinin çocuklarından mal kaçırma gibi bir durumunun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece (Asliye Hukuk Mahkemesi) yapılan yargılamaya, taraf vekillerinin iddialarına, tapu kayıtlarına, kadastro krokilerine, imar durumlarına, mahallinde yapılan keşfe ve dinlenen tanıklara, murisin gelir durumuna ilişkin belgelere, bilirkişi raporlarına ve oluşan vicdani kanıya göre; dava konusu taşınmazlardan ... Mahallesi 7097 parsel sayılı taşınmazın evveliyatında muris Haşim Kırca adına kayıtlı olduğu, vefatından sonra eşi davalı ... ile çocuklarına intikal ettiği, davalının taşınmazı 1996 yılında... ... isimli kişiye satış yoluyla devrettiği ve kısa bir süre sonra tekrar bu taşınmazı kendi üzerine tam malik sıfatıyla devir aldığı, murisin vefatından önceki ekonomik durumunun oldukça iyi olduğu, uzun yıllar yurtdışında çalışarak birikim yaptığı, birikiminde eşi olan davalınında katkısının bulunduğu, murisin vefatı tarihinde davacı tanıklarının birbirine paralel ve iddiayı doğrulayan anlatımlarına göre dava konusu dükkanları satın almak amacıyla Türkiye'ye gelirken yanında oldukça yüklü paranın bulunduğu, murisin vefat etmesi üzerine yanındaki paranın amcası tarafından muhafazaya alınarak davalıya teslim edildiği, davalı tarafın aksi yöndeki iddialarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dava konusu katlı pazar yerinde bulunan dükkanların tapularının çok sonra çıkartıldığı, ... genelinde bahsi geçen pazar yerinin tapu kayıtlarının sonradan oluşturulduğunun genel olarak bilindiği, davalının söz konusu bağımsız bölümleri birikimleriyle aldığına ilişkin iddiasını ispatlayacak soyut tanık anlatımları haricinde bir delilin ileri sürülemediği, bu itibarla dava konusu taşınmazların gerçek malikinin muris Haşim Kırca olduğu ve davacının miras hissesi oranında tapu iptalini isteme hakkına sahip olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 7097 parsel sayılı taşınmazla, ... İli, ... İlçesi, ...Mahallesi, 350 ada 49 parselde kayıtlı 128-129-30 ve 51 sayılı bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kayıtlarının 1/4 hissesi oranında iptali ile davacı adına 1/4 oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 29.04.2015 tarihli, ve 2014/5067 Esas, 2015/6377 Karar sayılı kararıyla iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davada velâyet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı, davanın Aile Mahkemesinin görev alanına girdiği, görevin, kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği, hal böyle olunca, velâyet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan eldeki dava bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyularak görevsizlik kararı ile dosyanın ... 2. Aile Mahkemesine gönderilmesini müteakip, ... 2. Aile Mahkemesince 07.02.2017 tarihli 2016/1047 Esas, 2017/110 Karar sayılı kararıyla toplanan delillerin yapılan keşif ve diğer işlemlerin dosyayı aydınlatmak için yeterli olduğu, yeniden keşif ve başka delil toplanmasına gerek görülmediği, dinlenen tanık beyanları, murisin gelirine ilişkin belge ve beyanlar, gelen tapu kayıtları ve kadastro belgeleri bir bütün olarak incelenip değerlendirildiğinde; davacının murisinin ... mah. 7097 parsel nolu kayıtlı olan gayrimenkulü satın aldığı, davalı ile murisin diğer mirasçıları olan çocuklarına intikal ettiği, sonrasında... İ. isimli şahsa satılarak kısa süre sonra yeniden davalı tarafından satın alındığı, bu dükkanların tapu kaydında ... ili, ... ilçesi, ...mah. 350 ada, 49 parsel bağımsız bölüm numaraları 30, 51, 128 ve 129 olarak göründüğü; murisin tanık beyanları ile gelir durumunun iyi olduğu bu dükkanları almak üzere yola çıktığı esnada kaza geçirdiği ve yanındaki paranın da davalı yana verildiği, ...mahallesindeki taşınmaza ilişkin olarak tanık beyanları ile muris tarafından alındığı, her ne kadar davalının bu dükkanların kendisi tarafından alındığına yönelik beyanları olmuş ise de bunu soyut iddialar dışında kanıtlayamadığı, kadastro tutanağı ve tapu kayıtlarının toplandığı, dükkanların satın alındığı iddia edilen dönem dikkate alındığında sınırlardan para geçişine dair güncel mevzuat dışında o döneme dair bir belge sunulmadığı, her ne kadar dükkanların kendilerine satıldığı iddia edilmiş ise de yazılan müzekkere cevapları ile bu husunun kanıtlanamadığı, bu kapsamda ... ili, ... ilçesi, ... mah. 7097 parsel sayılı taşınmaz ile ... ili, ... ilçesi, ...mah. 350 ada, 49 parselde kayıtlı 30-51 ve 128-129 sayılı bağımsız bölümlerin ... 2.Sulh hukuk mahkemesinin veraset ilamında belirtilen 1/4 hissesi oranında iptali ile davacı adına 1/4 oranında tapuya tesciline karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... mah.7097 parsel sayılı taşınmazla ... ili, ... ilçesi, ...mah. 350 ada, 49 parsel de kayıtlı 30-51 ve 128-129 sayılı bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kayıtlarının 1/4 hissesi oranında iptali ile davacı adına 1/4 oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.
3. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
4. Dairenin 17.09.2020 tarihli kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının diğer temyiz itirazları yersiz olduğu, davacının, dava dilekçesinde, dava konusu ettiği ... ili, ... ilçesi, ...mah. 350 ada, 49 parsel, 30-51 ve 128-129 sayılı bağımsız bölümleri almak için muris babasının yurt dışından para getirirken vefat ettiği ve bu bağımsız bölümlerin muris babasının vefat ettiği kazada yanında getirdiği paraların davalı annesine verilmesi ile alındığını iddia ettiği buna karşın bu hususun sunduğu delillerle ispat edilemediği, ancak davacının delil listesinde açıkça "Yemin" deliline dayandığı, Mahkemece sadece ... ili, ... ilçesi, ...mah. 350 ada, 49 parsel, 30-51 ve 128-129 sayılı bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali istemiyle ilgili olarak davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak, kabul edildiği takdirde usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay bozma ilamı neticesinde bozma ilamına uyularak; davacının yemin deliline başvuracağını beyan etmesi üzerine, sunduğu yemin metni gereği davalı tarafça yemin işlemininin yerine getirildiği, neticeten davacının bozmaya konu taşınmazlar bakımından iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile ... İli ... İlçesi, ...mahallesinde kain 350 Ada 49 parsel numaralı 30-51 ve 128-129 nolu bağımsız bölümler bakımından açılan davanın reddine, 7097 parsel numaralı taşınmaz bakımından kararın kesinleşmesi nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 11.05.2022 tarihli 2022/6438Esas, 2023/2820 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; davacı müvekkilin murisinin İsviçre'de belediyede tercümanlık yaptığı ve maddî durumunun çok iyi olduğu, dava konusu bağımsız bölümleri Türkiye'de yatırım yapmak için satın aldığı ve yine işbu bağımsız bölümlere ilişkin ödeme yapmak maksadıyla Türkiye'ye gelirken geçirdiği kaza sonucunda vefat ettiğinin sabit olduğu, müvekkilinin murisinin maddî durumu ve tanık beyanları ile iddialarının hayatın olağan akışına uygunluğu dikkate alındığında bilhassa 30-51 numaralı bağımsız bölümlerin müvekkilinin murisi tarafından, onun katkısı neticesinde alındığının sabit olduğunu, 1993 yılında maddî sıkıntılar nedeniyle taşınmazlarını satan davalı tarafın, yine aynı yıl içerisinde yatırım yapmak maksadıyla 30-51 numaralı bağımsız bölümleri yatırım amacıyla iki taksitle alması mümkün olmadığını, o tarih itibariyle malulen emekli olan bir insanın, dönem itibariyle ...nın en revaçta olan muhitinden dükkan satın alması mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesinin hukuken hatalı bir karar mahiyetinde olduğu, davalı tarafın, müvekkilinin murisinin terekesine dahil olan para ile davalının 128 ve 129 numaralı bağımsız bölümleri satın aldığını, çocuklarını yok sayarak kendi adına tescil ettirdiğini, dosya kapsamında mevcut delillerin takdirinde hata yapıldığını, dosyanın vasıf ve mahiyeti gereği çok önemli bir delil olan ve davada ileri sürülen iddialarla aynı doğrultuda olan, davalı tarafın beyanlarını içeren ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/132 Esas numaralı tapu iptal tescil davasının dosyasının incelenmediğini, Mahkemece davanın ispatı için önem arz eden ve davalının taraf olduğu dava dosyasının incelenmeden hüküm kurulmasının, dosya kapsamında mevcut delillerin yanlış takdir edilmesinin, bilhassa tutarlı tanık beyanlarının dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek karar düzeltme talebinin kabulü ile onama kararının kaldırılmasına, Mahkeme kararının lehine bozulmasına, karar düzeltme incelemesinin duruşmalı yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ...mah. 350 ada, 49 parsel, 30-51 ve 128-129 sayılı bağımsız bölümler yönünden davanın kabulü koşullarını oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava velâyet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 352 inci maddesi, 354 üncü maddesi, 363 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 562,65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.