Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8588 E. 2024/3387 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı eşin kişisel malı olan taşınmaz üzerinde, davacı eş tarafından talep edilen aile konutu şerhinin konulup konulamayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Eşlerin fiilen ayrı yaşamaları ve taşınmazın davalıya ait kişisel malı olması, davacı eşin dava konusu taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhi talebine engel teşkil etmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1745 E., 2023/1663 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1017 E., 2023/501 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 04.08.2011 tarihinde evlendiklerini ve 2022 yılı Ağustos ayından beri ayrı yaşadıklarını, evlilik tarihinden ayrı yaşanılan tarihe kadar Kayseri ili ... ilçesi ... Mah. 458 ada, 1 parsel, B-1 blok, 8. Kat, 35 nolu bağımsız bölümü aile konutu olarak kullandıklarını, davacının mernis adresinin halen bu adres olduğunu, davacı taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi koydurmak istediğinde davalının adresini farklı bir adrese aldırmış olması nedeniyle tarafların aynı adreste oturmadıkları gerekçesi ile tapu müdürlüğünce talebinin reddedildiğini belirterek davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadının tüm eşyalarını alarak evi terke ettiğini, tedbir nafakası davası açtığını, dava konusu taşınmazın davalı tarafından evlilik tarihinden önce edinildiğini, kişisel malı olduğunu, kadının bu taşınmazda artık oturmadığını, davanın dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki evliliğin devam ettiği, anlaşmazlık nedeniyle ayrı yaşadıkları, tarafların en son birlikte oturdukları konutun aile konutu vasfını yitirmediği, taşınmazın kişisel mal olmasının da aile konutu olmasına engel teşkil etmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu Kayseri ili ... ilçesi ... Mah. 458 ada, 1 parsel, B-1 blok, 8. Kat, 35 nolu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde hukuken korunabilir bir menfaati bulunmadığını, davacının artık bu adreste oturmadığını, aleyhe yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu, taraflar arasında mal rejimi davasının devam ettiğini, bu nedenle dava konusu talebi bakımından herhangi bir hukuki menfaatinin kalmadığını belirterek davanın kabulü, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması, boşanma veya ayrılık davası açılması veya başka bir sebeple ortak hayatın olanaksız hale gelmesi hali dahi konutun aile konutu vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi bu konutun kayıt malikinin kişisel malı olup olmamasının hatta kiralanan bir taşınmaz olup olmasının bir öneminin bulunmadığı, tarafların fiilen ayrı yaşıyor olması evlilik resmi olarak halenr devam ettiğinden bir öneminin bulunmadığı, taraflar arasında açılmış bulunan katılma alacağı davasının ve bu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olmasının da bir önemi bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, davanın kabulü nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 6 ncı ve 193 üncü, 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.