Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8603 E. 2024/6809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zihinsel engelli çocuğun tanık olarak dinlenip dinlenemeyeceği ve beyanlarının boşanma davasında hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Zihinsel engeli bulunsa dahi tanığın mahkemede kendisini ifade edebilme yeteneğinin bulunduğu ve bu durumda tanık beyanlarının hükme esas alınabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/677 E., 2023/853 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Lüleburgaz Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/344 E., 2021/96 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında hüküm tesisine,boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının erkeği aşağıladığını, erkeğin ailesini evden kovduğunu, erkeğe hakaret ettiğini, en son yaşanan olayda ortak çocuk uyurken boğazını sıkıp onu duvara vurduğunu, kızını da aşağıladığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğe duygusal ve sosyal şiddet uyguladığının anlaşılmasına göre davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; beyanları hükme esas alınan çocuğun %50 oranında zihinsel engeli olduğunu bu nedenle davanın kabulünün doğru olmadığı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ortak çocukları ... davalı annesi aleyhine "tehdit ve hakaret" ettiği iddiasıyla şikayetçi olmuş ve kadın aleyhinde şikayetin neticesi dosyaya yansıtılmamış ise de Emniyet Müdürlüğüne yapılan şikayet üzerine hazırlanan soruşturma evrakının Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere düzenlenen fezleke ile sabit olduğu gibi ortak çocuğun "Mental Retardasyon" nedeniyle %50 engelli raporu birlikte değerlendirildiğinde beyanlarına itibar edilerek davalı kadına kusur yüklenmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanığın ifade yeteneğinin olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın reddi kararın doğru olup olmadığı, zihinsel engelli tanığın beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 240 ıncı vd. maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 184 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun tanık konusundaki hükümleri boşanma davalarında da geçerlidir. Ayrıca tanık, Türk Hukukunda takdiri deliller arasında yer almıştır.

2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 184. maddesi incelendiğinde “boşanmada yargılama usulü” hususunun ayrıca düzenlendiği görülmektedir. Anılan maddenin ilk fıkrasında “Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir” hükmüne yer verilerek, maddede sayılan istisnalar dışında, boşanma davalarının genel yargılama usulüne tabi olduğu belirtilmiştir. Bu bağlamda boşanma davalarında önemli bir delil olan tanık delili ile ilgili HMK’nın 240 ve devamı maddelerinin uygulanması söz konusu olacaktır.

3.Tanıklık kavramından yola çıkılarak dava konusu yapılan çekişmeli vakıa konusunda bilgilerini/bildiklerini mahkemeye aktaran davanın tarafı olmayan insan, tanık olarak tanımlanabilir. Dava konusu olaylar ve olgular hakkında doğrudan bilgisi olan herkes tanık olarak dinlenebilir. Mahkeme huzurunda tanıklık yapacak kişinin kısıtlı olup olmaması veya akıl hastalığının bulunup bulunmaması kural olarak önem taşımaz. 6100 sayılı Kanunda tanıklık için özel bir ehliyet şartı aranmamış olmakla birlikte, Kanunun 257 inci maddesine göre, 15 yaşını bitirmemiş olanlar ile yeminin nitelik ve önemini kavrayamayacak derecede ayırt etme gücüne sahip olmayanların yeminsiz olarak dinleneceği belirtildiğinden tanıklık için herhangi bir yaş sınırlandırması veya temyiz gücünün varlığı aranmamıştır.

4.Somut olayda; davacı erkek tarafından boşanma davası açılmış, ortak çocuk ... tanık olarak bildirilmiş ve Mahkeme huzurunda dinlenmiştir. Ortak çocuğun dinlenilmesine davalı tarafça itiraz edilmemiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından her ne kadar ortak çocuk ...'nin engel durumu bulunsa da kendisini Mahkeme ortamında ifade edebildiği gerekçeye dercedilmekle bu tanığın beyanına da itibar edilerek kadına kusur yüklenerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İş bu karar davalı kadın tarafından çocuğun %50 zihinsel engelli olduğu ve tanıklığına itibar edilmemesi gerektiği nedeniyle istinaf edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ortak çocuk ...'nin "Mental Retardasyon" nedeniyle %50 engelli raporu olduğundan beyanlarına itibar edilerek davalı kadına kusur yüklemesi yapılmasının hatalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir.

5.Yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşıldığı üzere; dava konusu olaylar ve olgular hakkında doğrudan bilgisi olan herkes tanık olarak dinlenebilir. Mahkeme huzurunda tanıklık yapacak kişinin kısıtlı olup olmaması veya akıl hastalığının bulunup bulunmaması kural olarak önem taşımaz. Kaldı ki; Mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği üzere tanık ...'nin kendisini mahkemede ifade edebilme yeteneğinin bulunduğu da açıkça gözlemlenmiştir. Bu haliyle tanık olarak dinlenen ortak çocuk ...'nin ifadelerinin hükme esas alınmasında yasal bir engel bulunmamaktadır. Neticede; ortak çocuk ...'nin beyanları ile davacı erkeğin diğer tanığı ...'in beyanları birlikte değerlendirildiğinde; kadının erkeğin kök ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği ve ortak çocuk ile erkeğe karşı aşağılayıcı ifadeler kullanarak duygusal ve sosyal şiddet uyguladığı dosya kapsamından ispatlanmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.