Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8612 E. 2024/4806 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında yapılan resmi nikah akabinde fiili birliktelik yaşanmaması ve tarafların karşılıklı iddiaları nedeniyle açılan boşanma davasının kabulü, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerindeliğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve taraf beyanları değerlendirildiğinde, evlilik birliğinin temelden sarsıldığı ve davalı erkeğin kusurlu davranışlarının boşanmaya sebebiyet verdiği kanaatine varılarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1012 E., 2023/1225 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/385 E., 2020/813 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına karşı hakaret, küfür ve rencide edici davranışlarda bulunmaya başladığını, cinsel birliktelik için kadına her türlü baskıyı yaptığını ve psikolojik şiddet uyguladığını, evin giderlerine katkı sağlamadığını, kadının babasına küfür ve hakaretler ettiğini ve ortak konutu terk ettiğini, bu süreçte dahi müvekkilinin kadını olarak telefonla arayıp taciz edip, hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının tüm iddialarının asılsız olduğunu, kadının babasına başlık parası vererek resmi nikah yaptıklarını ancak nikahtan sonra fiili olarak birlikte aynı çatı altında hiç karı-koca olarak birlikte yaşamadıklarını, davacı ile birbirlerini tanımadıklarını ve aralarında boşanmaya sebebiyet verecek hiçbir sorun yaşanmadığını, boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili ıslah dilekçesinde özetle; kadının babasının sürekli para göndermesini istediğini, erkeğin kadın ile görüşmesini engellediğini, kadının erkeğin yanında kalmasına izin vermediğini, kadının cinsel birliktelikten kaçındığını, evi terk etmediğini, çalışmaya gittiğini, boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların resmi nikah yaptıkları fakat karı- koca şeklinde bir arada yaşamadıkları ve düğün yapmadıkları; erkeğin, kadına ve kadının anne- babasına hakaret ve tehdit ettiği, çalışmayarak evin ve eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu hususların davacı tanıklarının beyanlarından anlaşıldığı, erkek tarafından sunulan CD ortamındaki tercüme edilen konuşmasının hukuka aykırı olarak elde edilen deliler kapsamında olması nedeniyle Mahkeme tarafından bir olgunun ispatında dikkate alınmadığı gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının adli yardım talebinin kabulüne, erkeğin adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinin ıslahı ile delil bildirdiklerini ancak mahkeme tarafından delillerinin toplanmadığını, ses kaydının değerlendirilmediğini, davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, davada reddedilen kısım yönünden erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, kabul edilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kadın yararına kabul edilen nafakalar ve miktarları, tazminatlar ve miktarları ve vekâlet ücreti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.