Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8613 E. 2024/4814 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma talebinin reddine ilişkin karara itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak bir eylem veya olgunun ispatlanamadığı ve davacı kadının geçmişteki şiddet olaylarını affetmiş sayılabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1167 E., 2023/306 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/904 E., 2020/462 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, mal rejiminin tasfiyesi isteminin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı adın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların beş yıldan beri ayrı yaşadıklarını, davalının onur kırıcı davranışlarına maruz kaldığını ancak müvekkilinin evliliğin devamı için çaba sarf ettiğini, son beş yıldır erkeğin ve çocuklarıyla hiçbir şekilde ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadını darp ettiğini, ailesi ile birlikte kadına hakaret ve tehditlerde bulunduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE oranında arttırılmasına, mal rejiminden kaynaklanan davalı adına kayıtlı taşınmazda yarı payının bedelinin erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafa dilekçeler aşamasında dayanmış olduğu delilleri Mahkemece bildirmek ve açıklamak, başka bir yerden getirtilecek delilleri mahkemede bildirmek üzere usulüne uygun süre verildiği, davacı yanın iki tane tanık ismi bildirdiği, tanık ....' a çıkarılan tebligatın iade döndüğü bu sebeple tanığın adresini bildirmek üzere usulüne uygun süre verildiği ancak adresinin bildirilmemesi ve takip eden duruşmada hazır edilmemesi nedeniyle bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçildiği, tanık ....'ye yapılan davetiyeye rağmen gelmediği, ihzar müzekkeresi düzenlendiği ancak ihzarın olumsuz, adreste tanınmadığına yönelik tutanak düzenlendiği bu sebeple davacı tarafa tanığın adresini bildirmek üzere usulüne uygun süre verildiği ancak adresinin bildirilmemesi ve takip eden duruşmada hazır edilmemesi nedeniyle bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçildiği, bunların yanında dosya arasına alınan Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/156 Esas 2015 /103 Karar sayılı ilamı incelendiğinde davalının davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı ancak davacı kadının kovuşturma aşamasında eşi ile barıştığı, evlilik birliğini devam ettirdiğini beyan ettiği, ayrıca suç tarihinin 2014 yılı olduğu, açılan boşanma dava tarihinin 04.12.2017 olduğu, aradan geçen zaman diliminde tarafların evlilik birliğinin devamı yönünde irade gösterdiği bu sebeple davacı kadının davalı kocayı affetmiş sayılacağı, dosya kapsamında tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak bir eylem veya olgunun ispat edilemediği gerekçesi ile boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının darp edildiğini, kadının ceza dava dosyasında şikayetten vazgeçmesinin af olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek, kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise davalı erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, af olgusunun gerçekleşmiş olup olmadığı, boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.