Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8615 E. 2024/4998 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların bozma nedeni oluşturmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/988 E., 2023/1264 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/199 E., 2022/194 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ailesi ile birlikte aynı konutta kaldıklarını, kayın pederinin hakaret ve küfürlerine maruz kaldığını, erkeğin ailesinin sözünden hiç çıkmadığını, kadını ve çocukları defalarca evden kovduğunu, erkek ve ailesi tarafından aşağılandığını ve hor görüldüğünü, cimri olduğunu, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, faturaları ödemediğini, elektrik ve doğal gazı açtırmadığını, oğluna fiziksel şiddet uyguladığını, eve misafir gelmesini istemediğini, eve karşı sorumsuz tavırlarının kızının evden kaçmasına sebep olduğunu, çocuğunun hastalığı ile ilgilenmediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına, 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin bağımsız konut tesis etmediği, davalının ailesinin davacıyı evden kovdukları, davalıyı kadına ve çocuklara karşı kışkırttıkları, ailesinin evliliğe müdahale ettikleri, davalının cimri olduğu, kadını evden kovduğu, sorumluluk almadığı, evin, çocukların ihtiyaçlarını karşılamaktan imtina ettiği ve maddî olarak destekte bulunmadığı, bu nedenle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 650,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında arttırılmasına, kadın için 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinlenen tüm davacı tanık beyanlarının yer ve zaman içermeyen, soyut ve dolaylı ifadeler olup hükme esas alınamayacağını, takdir edilen nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kadın ve çocuk yararına kabul edilen nafakalar ve miktarları, tazminatlar ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kadın ve çocuk yararına kabul edilen nafakalar ve miktarları, tazminatlar ve miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı,kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakası verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.