"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1106 E., 2023/1110 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/624 E., 2022/541 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin tır şoförü olduğunu, erkeğin alkol alıp kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaretler ettiğini, gördüğü şiddet sonucu kulak zarının patladığını, kadını borca soktuğunu, eve bakmadığını, eve zamanında gelmediğini, ölümle tehdit ettiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak zina yaptığını, R. M. isimli Romanya'da olan kadından gayri meşru çocuğu olduğunu öğrendiğini, kadına kredi çektirdiğini, bütün kredi taksitlerini kadının ödediğini, kadından birikimleri de alan erkeğin Bulgaristan'a kaçacağını, bu kadına harcama yaptığını, herkesin içinde sürekli kadını boşayacağını söylediğini iddia ederek, tarafların zina nedeni ile boşanmalarına, mümkün değilse evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, tır şoförü olmasından dolayı eve biraz erken geldiğini ve kapıyı açan olmaması nedeniyle kendisinin açarak eve girdiğini, o sırada uyumakta olan davacının sürpriz yapmasından hoşlanmayarak hakaret ettiğini, erkeğin şiddet uygulamadığını, kadının, erkeğin ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, erkeğin ortak konuttaki eşyalarını çöpe attığını, erkeği ve ailesini sürekli kötülediğini ve aşağıladığını, ilgisiz olduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 100.000.00 TL maddî, 100.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin Romanya' ya gidip geldiği bir dönem ilişki yaşadığı kadından 20' li yaşlarda gayri meşru bir çocuğu olduğu, tarafların oğlu Burak' ın en az 10 yıl önce babasının telefonunda bir video, fotoğraf görmesi üzerine gerçeğin ortaya çıktığı, kadının da bu durumdan haberdar olduğu, erkeğin yıllar önce gönül ilişkisini sonlandırdığı ancak ara sıra sosyal medya üzerinden iletişim kurduğu, kalp imojesi gönderdiği yazışmaların sunulduğu, dosyaya sunulan sosyal medyaya dair paylaşımlarda tarih olmadığı, bazı paylaşımlarının da 2017 yılına ait olduğu, erkeğin sadakatsizlik boyutunda olmasa da güven sarsıcı davranışlarını devam ettirdiği ancak erkeğin yıllar önce var olan ilişkisini cinsel birliktelik anlamında devam ettirdiğine dair dosyaya somut bir delilin sunulamadığı, devam eden bir zina eyleminin varlığının ispat edilemediği, kadının ise bu aldatma olayını uzun süre önce öğrendiği, hatta komşularına eşinden dert yandığı, ancak eşini zaman içinde af ettiği, en azından bu olayı hoşgörü ile karşıladığı, evliliğe devam ettiği hak düşürücü süre içinde dava açmadığı için kusurda değerlendirilemeyeceği, ancak son zamanlarda tekrar erkeğin sosyal medya üzerinden yazıştığını ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu kadının bilmediği, son olay sonrası ayrı yaşadıkları dönem çocuklarının bu durumu annelerine söyledikleri, erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, sinirlenince de ağzına geleni söylediği, küfürlü konuştuğu, kadını hor gördüğü, zaman zaman çocuklara ve kadına karşı da fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesi ile asıl boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, zina nedeni ile açılan asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının reddine, aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile kadın için 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; zina nedeni ile reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen tazminatlar, reddedilen zina davası nedeni ile vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, zina nedeni ile reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen tazminatlar, reddedilen zina davası nedeni ile vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın tarafından açılan zina nedeni ile boşanma davasının kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin, karşı boşanma davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, reddedilen zina nedeni ile boşanma davası yönünden erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilip edilemeyeceği, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 161 inci maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Somut uyuşmazlıkta tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarı, maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarı, maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.