Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8647 E. 2024/6591 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu olduğunun gözetilmemesi ve bu hususa aykırı olarak erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu kabul edilerek kadına tazminata hükmedilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1509 E., 2023/1498 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sorgun 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/152 E., 2023/154 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili asıl dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranışları, haysiyetsiz hayat sürmesi ve evlilik birliliğini temelinden sarsıp kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin sürdürülemez hale geldiğini, evlilik birliliği fiilen bittiğini, davalı tarafın ailesinin evliliğe müdahil olduklarını, davalının hakaret ettiğini, müvekkilini dövmeye çalıştığını, "senin ecelin olurum" diyerek tehdit ettiğini, davalı tarafın müvekkilinın önüne valiz atıp "seni babanın evine götüreceğim" dediğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalının her fırsatta müvekkili ile tartışıp üzerine yürüdüğünü, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ailesi ile görüştürmediğini, annesinin tarafların ilişkisine müdahale ettiğini, evde bulunan ziynet eşyalarını aldığını iddia ederek; tarafların, hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava ve cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı ve iftiradan ibaret olduğunu, kadının hakaret ettiğini, dış görünüşüyle alay ederek boşanmak istediğini söylediğini, müvekkilinin işten döndüğünde davacının kendisine kalan eşyalarını da gelip alacağının yazıldığı bir not bırakarak kişisel eşyalarını, ziynet eşyalarını, müvekkiline ait kol saatini ve bornoz takımını alarak evi terk ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin en yakın kolluk birimine başvurduğunu ve bu konu hakkında kayıt oluşturduğunu, müvekkili ve ailesine yönelik küçük düşürücü söylemlerde bulunduğunu, sosyal medya platformlarında davacı ve annesinin müvekkilin annesini hedef alacak şekilde paylaşımlarda bulunduğunu, sadakat yükümlülüğüne aykırı olacak şekilde karşı cinsten bir kişiyle video paylaşımı yaptığını, aynı zamanda internet ortamında yorumlar kısmından mesajlaştığını, ev işlerini yapmadığını, davacının müvekkili sevmediğini, boşanma istediğini ve müvekkilinin 40 yaşında gösterdiğini bu yüzden içinin almadığını söylediğini, ziynet eşyalarını davacı evi terk ederken yanında götürdüğünü, yetki itirazlarının olduğunu, Ankara Aile Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ederek; asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî 200.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine aksi halde 1.000,00 TL ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı tanıkları tarafından davacının boynunda el izi ve kızarıklar, sırtında ise yara izleri, gözünde morluk göründüğü, davacının kafasına mutfaktayken kepçe ile vurduğu, davalının çok sinirli olup davacıya hakaret ettiği, davalının geceleri ortak hanesine geç geldiği, davalı tanıkları tarafından ve dosyada bulunan flash bellekte çözümlenen rapora göre, davacının davalıya karşı 'sen adam değilsin, kilolusun, içim almıyor,40 yaşında gibisin, aynı yatağı onunla paylaşmak istemiyorum.' dediği, davacının TİkTok paylaşımında ismi ... olan bir erkek ile düet yaptığı, davacının babasının davalı erkeğe 'şerefsiz' dediği, davacının davalıya sürekli olarak boşanmak istediğini söylediği, davalının sosyal medya hesabından videoları ve yazı paylaşımları davalı ve ailesini hedef almadığından davalıya ve ailesine hakaret ettiği iddiasının ise ispat edilemediği, dosya içerisinde davacının kendi isteği ile evden ayrılırken birkaç eşyalarını alıp bu hususta tutanak tuttuğu ve dolayısıyla davacının kendi isteği ile ortak haneden ayrıldığı ve o tarihten beri tarafların bir araya gelmediği, dolayısıyla tarafların o tarihten beri fiilen ayrı yaşadıkları, tanık anlatımlarının tüm bu hususları desteklediği, evlilik birliği içerisindeki tüm olaylar bir arada değerlendirildiğinde, davalının psikolojik , sözlü, fiziksel şiddet uyguladığı, davacının da sözlü şiddet ve güven sarsıcı davranışta bulunduğu sabit olmakla birliğin sarsılmasında her iki tarafın eşit derecede kusurlu oldukları, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olmaları sebebiyle maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları ve yine kadın yararına yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının tedbir, yoksulluk nafakası, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kusurlu vakıa belirlenmesinin yerinde olduğu fakat kusur derecesinde hata edildiği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacı - davalı kadın hafif kusurlu, davalı - davacı erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; kadının kusur belirlemesine, reddedilen tazminatlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur belirlemesi gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Somut olayda yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin, kadına psikolojik, sözel ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadının da erkeğe sözel şiddet ve güven sarsıcı davranışta bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre; her iki tarafın da evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekirken istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme sonucu erkeğin ağır, kadının ise daha az kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesine göre, boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre az kusurlu olması gerekir. Yukarıda birinci paragrafta açıklandığı üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit derecede kusurlu olup eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. Bölge Adliye Mahkemesince bu husus nazara alınmadan boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına oranla daha ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı-davacı erkek vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.