Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8646 E. 2024/4379 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur belirlemesi, maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı ile karşı davanın reddinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu davranışlarının gerçekleştiği, kadının ispatlanmış kusurunun bulunmadığı, boşanma nedeniyle kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelendiği ve erkeğin maddi desteğini yitirdiği gözetilerek, yerel mahkemelerin kusur belirlemesi, maddi tazminata hükmedilmesi ve miktarı ile karşı davanın reddine ilişkin kararları usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1073 E., 2023/1134 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/406 E., 2022/328 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiklerini, ortak bir çocuklarının bulunduğunu, davalı erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle müşterek hayatın müvekkili için çekilmez hale geldiğini, internette kadınlarla tanıştığını, buluştuğunu, evi terk etmeden önce kadın ile tartıştıklarını, müvekkiline hakaret ettiğini, müvekkilinin psikolojisinin bozulduğunu, tedavi gördüğünü belirterek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına koruma kararı verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, çocuk ve müvekkili için 1.500,00'er TL iştirak yoksulluk nafakasına karar verilmesini, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, davalı adına kayıtlı araç, taşınmaz ve erkeğin hesaplarının üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların on yıldır evli olduğunu, ortak bir çocuklarının bulunduğunu, kadının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin çocuğu ile ilgili olduğunu, zaman geçirdiğini, kreş parasını müvekkilinin ödediğini, kadının müvekkilini ailesinin ve arkadaşlarının yanında aşağıladığını, hakaret ettiğini, ev içinde bozulan huzura dayanamayan müvekkilinin evi terk ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabul ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini, müvekkili için 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadından alınmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmemek için evi terk ettiği, eşi ve çocuğuyla ilgilenmediği, tam kusurlu olduğu, davacı-davalı kadının çalışmaya başlaması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, kişilik haklarına yönelik saldırı ispatlanamadığından kadının manevî tazminat talebinin reddedildiği" gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere takdir edilen aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 2.500,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesi akabinde iştirak nafakası olarak devamına, davacı-davalı kadın lehine dava tarihinden itibaren takdir edilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılmasına, davacı- davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine, davacı-davalı kadın lehine 35.000,00 TL maddî tazminata ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili; davacı-davalının iddialarının ve erkeğin kusurlu davranışlarının ispatlanmadığını, kadın lehine maddî tazminat koşullarının oluşmadığını, karşı davanın kabulünün gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının istinaf nedenleri doğrultusunda kaldırılmasına, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, kadının ispatlanmış kusurunun bulunmadığı yönündeki kusur belirlemesinde hata yapılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında; erkeğin davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddi koşullarının oluşup oluşmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğe yüklenen kusurlu davranışın gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına kusur olarak yüklenebilecek bir vakıa olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî hak kazanıp kazanmayacağı, kadın lehine maddî tazminata hükmedilebilmesi koşulları varsa hükmedilen miktarların fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 353 üncü, 355 inci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.