Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8657 E. 2024/7024 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Evlilik öncesi olayların boşanma davasında kusur olarak kabul edilemeyeceği, ancak mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılması ve diğer hususlarda da usul ve yasaya aykırılık bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/714 E., 2023/983 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1951 E., 2022/129 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı boşanma davasının reddine, asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; kadını müşterek konuttan kovduğunu, nişanlılık ve evlilik döneminde evi, arabası ve borcu olmadığı hususlarında yalanlar söylediğini, düğünde toplanan parayı kadından habersiz kullandığını, kadının kolyesini habersiz sattığını, sürekli tehdit ve hakaretler ettiğini, şans oyunları sitelerine para yatırdığını, ekonomik şiddet uyguladığını, düğünde takılan ziynetlerin ortak kasaya konulduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kişisel eşyalar ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine mümkün değilse bedelinin iadesine, ziynetlerin aynen iadesine mümkün değilse bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı vekili 13.12. 2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 3 adet 22 ayar desenli bilezik, 3 adet 22 ayar burma bilezik, 1 adet 14 ayar taşlı bilezik, 22 ayar burma bilezik, 1 adet tam altın, 29 adet çeyrek altın, 6 adet gram altın, 1 adet altın kolye ve zincir, 1 adet altın küpenin ve düğünde takılan 4.900,00 TL'nin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının parasal konularda erkeğin üzerine geldiğini, boşanma aracılığıyla maddî menfaat elde etmeye çalıştığını, erkeğe karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evlenmelerinden sonra kadının cinsel anlamda soğukluk duyduğunu ifade ettiğini, erkeğin doktora gitmesini söylediğini, bunu kabul etmediğini, evlilikten 1,5 ay sonra gerçekleşen cinsel birliktelikte tuhaf durumlar yaşandığını, kadının tıbbi olarak bazen böyle durumlar olabiliyor diye geçiştirdiğini, kadının M. isimli kişiyle evlilik aşamasına geldiklerini, cinsel olarak birlikte olduklarını, evlendikten sonra da ara ara görüştüklerini söylediğini, 23.09.2018 tarihinde erkeğe whatsappta yazıştıkları geçmiş tüm mesajları silmesi halinde kendisiyle yeniden görüşebileceğini söylediğini, erkeğin iyi niyetli bunu kabul ettiğini, sildiğini ancak davacının her şeyin bittiğini, görüşmek istemediğini söylediğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlenirken erkeğin yalan beyanda bulunduğu, evinin, arabasının olduğu, evlilik sonrası bunların olmadığının anlaşıldığı, birçok yere borcunun olduğu, kadını tehdit ettiği, erkeğin bu kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, karşı davanın ispat edilemediği gerekçesi ile açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, karşı boşanma davasının reddine, kadın için kararın kesinleşmesine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, kadın için 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, konusuz kaldığından çeyiz eşyaları hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının ziynetlere ilişkin talebinin kabulü ile 3 adet 22 ayar toplam 34,10.gram desenli bilezik (değeri 6.530,15.TL), 3 adet 22 ayar toplam 60,80 gram burma bilezik (değeri 11.643,20.TL), 1 adet 14 ayar 7,40.gram taşlı bilezik (değeri 877,93.TL), 4 adet 22 ayar toplam 85 gram burma bilezik (değeri 16.277,50.TL), 1 adet tam altın (değeri 1.344.,50.TL), 26 adet çeyrek altın (değeri 8.739,38.TL), 6 adet 22 ayar birer gram altın (değeri 1.149.TL), 1 adet 14 ayar 20 gram zincirli kolye (değeri 2.372,80.TL) aynen iadesine, olmadığı taktirde toplam 48.934,46.TL'nin erkekten tahsili ile kadına ödenmesine, takılan 4.900,00 TL'nin erkekten tahsili ile kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kadın lehine hükmedilen tazminat miktarının az olduğunu, kadın lehine yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğunu, ziynetler yönünden kurulan hükümde ziynetlerin bulunduğu banka kasasından davacıya iadesine karar verilmesi gerektiğini, kararda böyle bir ifade bulunmadığından kadının başvurusunun reddedildiğini, ziynet alacağı hususunda maddî hata yapıldığını, 20 gram zincirli kolyenin kiralık kasada bulunmadığını, bu ziynetin karar tarihindeki bedelinin kadına ödenmesi gerektiğini belirterek, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, reddedilen yoksulluk nafakası, ziynet alacağında maddî hata yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin değerlendirilmediğini, eksik inceleme yapıldığını, erkeğe yüklenen kusuru kabul etmediklerini, kadın lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşmadığını, düğünde takılan 4.900,00 TL'nin erkek tarafından harcandığının ispatlanmadığını, mesaj dökümlerinin incelenmediğini, ilk derece mahkemesi kararında boşanma ve yoksulluk nafakası dışındaki kusur belirlemesi, karşı davanın reddi, kabul edilen tazminatlar, reddedilen manevî tazminat, kabul edilen tedbir nafakası ve ziynet alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, karşı davanın reddi, kabul edilen tazminatlar, reddedilen manevî tazminat, kabul edilen tedbir nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, karşı boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kadın yararına maddî-manevî tazminat ile tedbir nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kabul edilen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, erkek yararına tazminat koşulları oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle evlilik öncesi olayların boşanma davasında kusur olarak kabul edilemeyeceği, ancak Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.