Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8669 E. 2024/6389 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin kusur belirlemesi yönünden verdiği kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/290 E., 2023/1310 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Bakırköy 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/284 E., 2021/83 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmün gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkek eşin annesinin baskı yaptığını, sözlü olarak hakaret ettiğini, sabit işi ve gelirinin olmadığını evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, sağlık sorunları ile ilgilenmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına nafakalara her yıl ÜFE oranında arttırım yapılmasına erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağına yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili 28.01.2021 tarihli duruşmada hakim huzurunda verdiği beyanında; tedbir nafakası talepleri bulunmadığını, sadece yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin bulunduğunu bu taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu kadının, evlilik birliği içerisinde eş olarak üzerine düşen kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, sürekli olarak "boşanacağım" şeklinde beyanda bulunduğunu, müvekkilini bilinçli olarak haneden uzaklaştırdığını, aynı ortam bulunduklarında dahi telefonda gece yarılarına kadar birileri ile mesajlaştığını, müvekkilinden ayrı uyuduğunu, kadının annelik görevlerini de ihmal ettiğini iddia ederek; asıl davanın reddini istemiş karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki tarafında birbirlerine bağırdıkları, davalı-davacı erkek eşin kadın eşe "sen aptalsın, hayvansın" şeklinde sözler ile hakaret ettiği, kadın eşe "git sende çalış" diyerek ekonomik şiddet uyguladığı, eşine para vermediği, kadın eşin ise ev işleriyle yeterince ilgilenmediği, evlilik birliği sorumluluklarını yeterince yerine getirmediği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kadının ise az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, erkek eş ağır kusurlu olduğundan hakkında tazminat ödenmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 400,00 tedbir 500,00 TL iştirak nafakasına kadın yararına 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkek eşin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının aleyhe olan tüm yönlerden kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkek eşe bağırdığı, ev işleri ile yeterince ilgilenmediği, yemek ve temizlik yapmadığı, evlilik birliği sorumluluklarını yeterince yerine getirmediği, çocuğa karşı ilgisiz olduğu, boşanmak istediği yönünde konuştuğu, erkeğin ise kadına hakaret ettiği, eşine para vermediğinin kanıtlandığı fakat mahkemece erkek eşe, "git sen de çalış" diyerek ekonomik şiddet uyguladığı ve eşine bağırdığı yönünde kusur yüklenmiş ise de kadın tarafınadan dilekçelerinde boşanma sebebi olarak dayanılmadığından kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, gerçekleşene göre boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe bağıran, ev işleri ile yeterince ilgilenmeyen, yemek ve temizlik yapmayan, evlilik birliği sorumluluklarını yeterince yerine getirmeyen, ortak çocuğa karşı ilgisiz olan, boşanmak istediği yönünde konuşan kadın az, kadına hakaret eden, para vermeyen erkeğin ise ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile; erkeğin istinaf başvurusunun kusura ilişkin gerekçe yönünden kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini aynen tekrar ederek kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi kabul edilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası, reddedilen tazminatlar ve velâyet yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı kadının davasının kabulü, kusur belirlemesine bağlı olarak kabul ve reddedilen tazminatlar, yoksulluk nafakasının kabulü, velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 182 nci, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.