Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8668 E. 2023/6075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun olarak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek takdir ettiği maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı erkeğin temyiz talebi reddedilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1889 E., 2023/1580 K.

...

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacı kadının maddî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının alkol aldığı zamanlarda kendisini kaybettiğini, davacıya ve çocuklarına ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, davalının evini terk ederek kıraathanede kalmaya başladığını, bir gece yarısı eve gelerek müvekkiline hakaret etmeye başladığını, çocukları ...'in kalkmasından sonra evi terk ettiğini, davalının aynı gece saat 02.00 sıralarında abisi ile birlikte tekrar gelerek çocukları ...'i darp etmeye başladığını, davacıyı ve ...'i ölümle tehdit etmeye başladığını, davalının son derece agresif yapıda biri olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 70.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki çoğu iddianın doğru olmadığını, davacının üzerinden 30 yıl geçen olayı bugün boşanmaya dayanak olarak göstermesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki tek sorunun davalının ortak çocukları ... ile tartışmalarında davacının oğlu ...'in yanında yer alması olduğunu, tarafların ortak çocuğu ...'in 32 yaşında olduğunu ve psikolojik tedavi gördüğünü, bu nedenle ...'in müvekkiline sürekli agresif tavırlar sergilediğini, ...'in baba parası ile geçinmesine rağmen çalışmak için kahvehaneye geldiğinde olay çıkarttığını, hatta ...'in kahvehanede herkesin içinde müvekkiline ana avrat küfürler ettiğini, davacıya hitaben "bu pezevengi bırak, ben sana bakarım" diyerek hakaret ettiğini, bunun üzerine taraflar arasında arbede yaşandığını, davalının hiçbir şekilde ne eşini ne de çocuğunu darp etmediğini, müvekkilinin müşterek hanelerine gidemediği için işlettiği kıraathanede kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının alkol kullandığı, davacıya ve ortak çocuğa hakaret ve küfür ettiği, ortak çocuk ...'e şiddet uyguladığı, davacının ise davalı ile ortak çocuk ... arasındaki tartışmalarda hep ortak çocuktan yana tavır aldığı, ortak çocuğa tepki göstermediği, geçimsizliğe sebep olan olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının ise az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin bütün bu olgular nedeniyle temelinden sarsılmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 450,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan ve kusuru daha ağır olmayan kadın lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluştuğundan 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarının az olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun olmadığını, kadının kusurlu olduğunu, boşanmaya, nafaka ve tazminatlara karar verilmesinin doğru olmadığını, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadının bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak, kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla yoksulluk nafakasının ve maddî tazminatın miktarı yönünden, davalı erkek vekili davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 14.06.2023 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın ve yoksulluk nafakasının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyularak; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ve 70.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakası ve maddî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...